Vekillikten çekilen avukatın, sanık hakkındaki şikâyetlerinden vazgeçtiğine ilişkin beyanına göre yazılı şekilde davanın düşürülmesine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İİK.’nun 331. maddesinde düzenlenmiş olan suçtan dolayı sanıklar hakkında yargılama devam ederken, şikayetçinin sanıklardan birisi hakkındaki şikayetten vazgeçmesinin -suç; iştirak halinde işlenmemiş olduğundan yani sanıklar arasında suça iştirak durumu söz konusu olmadığından- diğer sanığın feragattan faydalanamayacağı, onun hakkındaki yargılamaya devam edilmesi gerekeceği- İİK.’nun 331. maddesinde düzenlenmiş olan suçtan dolayı alacaklının icra mahkemesine yapacağı şikayet üzerine yargılamaya başlanması gerekmesine rağmen, bu suçtan dolayı C. Savcılığı tarafından iddianame ile davanın açılmış olmasının, açılan davaya “kamu davası” niteliği kazandırmayacağı; şikayetçi vekilinin tüm duruşmalara katıldığı gözetilerek, yargılamaya devam edilip davanın esası hakkında karar verilmesi gerekeceği-
İİK.’nun 352/II maddesi uyarınca “takibi şikayete bağlı suçlarda, dava ve cezanın 354. maddede yazılı sebeplerle düşeceği”nin kararda belirtilmesi gerekeceği-
Hükmün esasını oluşturan tefhimle geçerlilik kazanan “kısa karar” da İİK.’nun 354. maddesinde yazılı ihtarata yer verilmediği halde, “gerekçeli karar” da aynı ihtarata yer verilmesinin, hükmün bozulmasına neden olacağı-
İcra ve İflas Kanununun 354 üncü maddesinin tatbikinin gerektiği hâllerde TCK.'nun 50/1-b maddesi uygulanamayacağı-
İİK.’nun 352/II maddesi uyarınca “takibi şikayete bağlı suçlarda dava ve cezanın 354. maddede yazılı sebeplerle düşeceği” nin kararda belirtilmesi gerekeceği-