Sanığın sunduğu mal beyanı dilekçesinin İİK’nın 74. maddesinde öngörülen koşulları içermediğinden geçerli bir mal beyanı olarak kabul edilemediğinden unsurları oluşmayan suçtan dolayı beraat kararı verilmesinin gerektiği-
İİK. mad. 337/a uyarınca ticareti terk edenler yönünden şikayet hakkının doğması için bu suçun niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği- Soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde "davanın düşmesine" karar verileceği (CMK. mad. 223/8)-
Şikayetçi vekili, hükümden sonra şikayetten vazgeçtiğinden düşme kararı verilmesi gerektiği-
Duruşma davetiyesi tebligatının, en son bilinen adrese yapılmasının mümkün olmaması halinde, tebligatın sanığın MERNİS adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre yapılmasının gerektiği- Hakkında mahkumiyet hükmü kurulan sanığa, şikayetçinin feragat etmesi veya borcun itfa edilmesi durumunda dava ve bütün neticeleriyle beraber cezanın düşeceği ihtarında bulunulması sırasında İİK’nın 354. maddesinin gösterilmesinin gerektiği-
Atılı suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanun'da öngörülen suç tipine uyduğu, hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa rastlanılmadığı-
İİK mad. 354 gereğince, şikayetten feragat edilmesi veya borcun itfa edilmesi halinde, sanık hakkındaki davanın ve bütün neticeleriyle beraber cezanın düşeceğinin ihtar edilmesi gerekmesine rağmen, borcun tamamının ödenmesi halinde İİK mad. 340/1-2 gereğince cezanın düşürülmesine karar verilmesinin, kanuna aykırı olduğu-
Asıl alacak miktarının 20.000,00 Türk Lirası olduğu anlaşıldığından, "asıl alacak miktarı asgari ücret tespit komisyonu tarafından her yıl belirlenen aylık en yüksek brüt asgari ücret tutarının altında kalan takiplerde disiplin ve tazyik hapsi uygulanmayacağı" gerekçesiyle sanığın beraatine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Konkordato talebinin, tedbir talebinin de kabulü ile borçlu şirketin nakit sıkışıklığı yaşaması nedeniyle geçici ödeme sıkıntısı yaşadığına ilişkin iddiaların kabul gördüğü anlaşıldığından, suç tarihinde çek bedelinin karşılıksız bırakılmasında atılı suç unsurlarının oluşmadığının kabulü gerektiği- 
Konkordatoya başvuran ve İİK. mad. 285 vd. uyarınca alacaklılarının takibe geçmemesi bakamından geçici korunma sağlayan borçlu şirketin, şikayete konu çek bedelinin ödenmemesi için çekinme hakkına sahip olduğu ve diğer alacaklıların menfaati bakımından alacağın diğer alacaklarla birlikte belirli bir ödeme rejimi içinde ödenmesi yolunda yükümlülüğün de doğmuş olduğu- Çeke bağlı alacak bakımından ceza verilerek ödenmesinin sağlanmasının, konkordato çerçevesinde yapılacak ödeme rejiminin de bozulması anlamına geleceği, yasanın sağladığı imkanın bu şekilde ortadan kaldırılması ve diğer alacaklılar bakamından dezavantajlı duranı oluşturulmasının da hatalı olduğu-Alacağın haciz veya iflas yoluyla ile tahsili için takibine devam edemeyen alacaklının şikayeti nedeniyle ceza verilmesinin de ayrı bir çelişkili durum oluşturacağı-