İİK’nun 354. maddesi uzlaşmayı kendi içerisinde barındırdığından, uzlaştırmaya ilişkin hükümlerin İİK’da düzenlenen suçlar açısından uygulanmasına gerek bulunmadığı-
İİK’nın 337/a maddesinde düzenlenen “Ticareti Usulüne Aykırı Terk Etme” suçu için hapis cezası öngörülmüş olmasına rağmen, yerel mahkemece İİK’nın 354/3. maddesindeki düzenleme dikkate alınarak sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesinin bozma nedeni sayılacağı-
Borçlu şirkete ödeme emri tebligatının 04/02/2015 tarihinde yapıldığı, takip kesinleşmeden 02/02/2015 tarihinde müşteki vekilinin şikayette bulunduğunun anlaşılması karşısında, müştekinin şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi gerekirken sanığın mahkumiyetine karar verilmesinin bozma nedeni olacağı-
Sanığın sunduğu mal beyanı dilekçesinin İİK’nın 74. maddesinde öngörülen koşulları içermediğinden geçerli bir mal beyanı olarak kabul edilemediğinden unsurları oluşmayan suçtan dolayı beraat kararı verilmesinin gerektiği-
İİK. mad. 337/a uyarınca ticareti terk edenler yönünden şikayet hakkının doğması için bu suçun niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği- Soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde "davanın düşmesine" karar verileceği (CMK. mad. 223/8)-
Şikayetçi vekili, hükümden sonra şikayetten vazgeçtiğinden düşme kararı verilmesi gerektiği-
Duruşma davetiyesi tebligatının, en son bilinen adrese yapılmasının mümkün olmaması halinde, tebligatın sanığın MERNİS adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre yapılmasının gerektiği- Hakkında mahkumiyet hükmü kurulan sanığa, şikayetçinin feragat etmesi veya borcun itfa edilmesi durumunda dava ve bütün neticeleriyle beraber cezanın düşeceği ihtarında bulunulması sırasında İİK’nın 354. maddesinin gösterilmesinin gerektiği-
Atılı suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanun'da öngörülen suç tipine uyduğu, hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa rastlanılmadığı-
İİK mad. 354 gereğince, şikayetten feragat edilmesi veya borcun itfa edilmesi halinde, sanık hakkındaki davanın ve bütün neticeleriyle beraber cezanın düşeceğinin ihtar edilmesi gerekmesine rağmen, borcun tamamının ödenmesi halinde İİK mad. 340/1-2 gereğince cezanın düşürülmesine karar verilmesinin, kanuna aykırı olduğu-
Asıl alacak miktarının 20.000,00 Türk Lirası olduğu anlaşıldığından, "asıl alacak miktarı asgari ücret tespit komisyonu tarafından her yıl belirlenen aylık en yüksek brüt asgari ücret tutarının altında kalan takiplerde disiplin ve tazyik hapsi uygulanmayacağı" gerekçesiyle sanığın beraatine karar verilmesinin hatalı olduğu-