Taraflar arasında görülen tazminat davası-
Gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshinin geçersiz olduğunun ve sözleşmenin ayakta bulunduğunun tespiti, sözleşme kapsamındaki işlerin yapılabilmesi için vekaletname yerine geçmek üzere yetki verilmesi ve davalıların sözleşmeye vaki müdahale ve muarazalarının men'i istemine ilişkin olan davada, davacı yüklenici tarafından verilen dilekçede "... plan ve projelerini tasdik ettirme, plan ve projelerde tadilat ve düzeltmeler yaptırma, tahsisat yaptırma..." yetkisi verilmesi istenmiş olup, talep edilen bu yetkinin vekaletnamede bulunduğu ve anılan bozma ilamında da sözleşmenin ifasına yönelik hangi iş ve işlemler için yetki ve izin istendiği açıklatmak üzere yükleniciye süre verilmesi gerektiği belirtildiği gözetilerek istenen bu yetkinin ne sebeple sözleşmenin ifasına yönelik olduğu hususunda yükleniciden açıklama alınıp, gerekirse ilgili Belediye Başkanlığı ile yazışmalar yapmak suretiyle sözleşmenin ifasına yönelik olup olmadığının araştırılması gerektiği- Davada, sözleşme kapsamındaki işlerin yapılması için yetki verilmesi istenilmiş olup taraflar arasındaki arsa sahiplerinin bu konuda kendi içlerinden bir veya iki kişiye vekaletname verecekleri kabul edilmesine rağmen, mahkeme doğrudan yükleniciye satış yetkisi verilmesi, davacıya davalılar adına dava açmak ve avukat tutmak üzere yetki verilmesi sözleşmenin amacına uygun olmayıp genel nitelikte bulunduğu ve talebi aşar nitelik taşıdığı-
Mahkemece, talep edilen zararlarla ilgili uyuşmazlığın esası incelenip taraf delilleri toplanıp taraflar arasında adi yazılı sözleşmenin pay devri yapılmak ya da önemli ölçüde ifa edilmek suretiyle geçerli hale gelip gelmediği üzerinde durulması, bu şekilde geçerli hale gelmemişse tarafların ancak birbirlerine verdiklerini BK'nın 61. maddesine göre sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edebileceği, menfi zararın istenemeyeceği; şayet sözleşme anılan şekilde sonradan geçerli hale gelmiş ve bundan sonra sözleşme taraflarca geriye etkili olarak feshedilmiş ise BK'nın 108/2. maddesindeki olumsuz zararın talep edilebileceği-
Satışın yapılması ile davadan önce hükümsüz hale gelen fakat aralarında davacıların da bulunduğu alıcılar tarafından tapuda işlem yapılmadığı için kayıtlarda kalan satış şerhinin haklı fesih nedeni olarak kabul edilmesi doğru görülmediği gibi fazla bağımsız bölüm yapılmış olması da tek başına fesih nedeni olarak kabul edilemeyeceği-
Davacının asli taleplerinden olan tapu iptal ve tescil yönünden dava konusunun 3. kişiye devredilmiş olması nedeniyle davacıya HMK'nın 125/1 maddesindeki yetkilerden birini kullanmak üzere süre verilip sonucuna göre davaya devam edilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine taşınmazın tüm paydaşlarının katılmadığı hususu uyuşmazlık dışı olduğundan, TMK'nın 692. maddesi gereğince olağanüstü tasarruf niteliğinde olduğundan taşınmazın tüm paydaşları ile yapılmayan sözleşmenin ifa olanağı bulunmayıp, geçersiz olduğu-Sözleşmenin feshi talebi aynı zamanda niteliği itibariyle geçersizliğin tespitini de içerdiğinden, mahkemece, sözleşmenin geçersizliğinin tespitine karar verilmesi gerekeceği-
TMK'nun 692. maddesi hükmü gereğince, paylı malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi veya paylı malın tamamı üzerinde tasarruf işlemlerinin yapılması, oybirliği ile aksi kararlaştırılmış olmadıkça, bütün paydaşlarının kabulüne bağlı olması gerekeceği-
Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, tapu iptali ve tescil davası-
Davacıların murisinin paydaş olduğu parsellerde, davalı yüklenici diğer paydaşlarla sözleşme yapamamış olduğundan, anılan parseller yönünden TMK'nın 692. maddesi uyarınca sözleşmenin geçersiz olduğu-
Taraflar arasındaki alacak ve sözleşmenin iptali davaları-