Zilyedin, zilyedliğin arkasında bulunan ayni veya şahsî bir hakka dayanması halinde, davanın “hak davası” niteliğini kazanacağı, bu tür davalarda görevli mahkemenin ana kural olan (HUMK. 8/1) “kıymet” esasına göre belirleneceği-
Hazineye ait taşınmaz üzerinde izinsiz olarak hafif inşaat nite-liğinde olmayan yapı yapmış olan kişilerin (zilyedlerin), Hazine dışındaki kişilere karşı -sulh hukuk mahkemelerinde- zilyedliğindeki kişilere karşı açtıkları davaların “zilyedliğin korunması” davası olmayıp “hak davası” olduğu ve görevli mahkemenin HUMK. 8/II-3’e göre (dava olunan taşınmazın değerine göre) belirleneceği-
zilyedliğin korunmasına ilişkin -MK. 981- 984- 897’den kaynaklanan- davaların sulh hukuk mahkemelerinde (HUMK 8/II-3) görüleceği-
Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan bataklık ve göller hakkında, zilyedleri tarafından -Hazine dışındaki kişilere karşı- zilyed-liğin korunması davası açılabileceği-
Anonim şirket tarafından çıkarılmış bulunan hâmiline yazılı pay senetlerinin, gerçek hak sahiplerinden başkalarına dağıtılması halinde, hak sahiplerinin -bu konuda Ticaret Kanununda özel bir düzenleme bulunmadığından- MK. 981 (ve 990, 991)’e göre dava açabilecekleri-
Hakkında, kiralayan belediyece tahliye kararı alınan kiracının, ilamın infazı suretiyle bulunduğu yerden çıkarılabileceği, bu ilamın infazına kadar, kiracının zilyedliğinin -MK. 981 vd. göre- korunması gerekeceği-
Zilyedliğin korunmasına ilişkin davaların -iki ay ve bir yıllık (MK. 984). -hak düşürücü süre- içinde açılması gerekeceği-
zilyedliğin korunması davalarının, kişilerin kendi haklarını, kanun yolları dışında bizzat almaya kalkışmalarından doğacak sakıncaları önlemek amacı ile kabul edilmiş olduğu, bu tür davalarda hakimin, dava-cıdan zilyedliğinin nasıl bir hakka dayandığını soramadığı ve hakkın tartışma konusu yapılmadığı-
Zilyedlik davalarında (MK. 981-984) mülkiyet uyuşmazlığı çözümlenmediğinden, verilen kararların mülkiyet yönünden kesin hüküm oluşturmadığı-