Haciz tarihi itibariyle 1 yıl içerisinde haczine konu mahcuz hakkında satış talebinde bulunmadığı ve gerekli avansı yatırmadığından mahcuzun satışı tarihinde haczinin ayakta olmadığı anlaşılan davacının sıra cetveline itiraz davasını açmakta hukuki yararının bulunmadığı- Sıra cetveline itiraz davaları sonunda verilen hükmün, sadece davanın tarafları bakımından sonuç doğuracağı ve verilen kabul kararı ile birlikte durumun tespiti ile yetinilmeyerek, eda hükmü kurulması gerektiği-
Trenin çarpması sonucu vefat edenin eşi olan davacının açtığı tazminat davasının (hizmet kusurundan doğan zararın tazminine ilişkin davanın) tam yargı davası olarak idari yargı yerinde açılması gerektiği-
Kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma ve hafta tatili alacaklarının tahsilinin istendiği davada, "temyiz dilekçesine 'yıllık izin talep formu' ile 'İşçi Yıllık Ücretli İzin İzlenimi' başlıklı iki adet belgenin eklendiği ve eklenen bu belgeler dikkate alınarak davacıya sorulmak suretiyle değerlendirme yapılması gerektiği" gerekçesiyle Özel Dairece kararının bozulduğu anlaşılarak; Yerel Mahkemece temyize konu belgenin yargılama sırasında sunulmadığı, hukuk davasında mahkemenin taraflarca HMK gereğince verilen süreler içerisinde sunulan belgelere göre karar vereceği,temiz aşamasında sunulan belgelenin incelenmesi hükmü kabul edilerse anılan Yasadaki sürelerin anlamının olmayacağı, temyiz aşamasında sunulan belgelerin değerlendirilmesi uygulaması kabul edildiğinde hiçbir yargılamanın zamanında bitirilemeyeceği ve davacının hakkı olana geç kavuşacağı yönündeki direnme kararının yerinde olduğu-
Avukat tarafından onaylanmış aslına uygun örneğinin sunulmasının vekaletname ibrazı için yeterli görüldüğü- Vekaletname ibraz etmeden icra müdürlüğünde takip talebinde bulunan avukata, icra takipleri hakkında da uygulanması gereken HMK. mad. 114/f, 115/2 gereğince, verilecek kesin sürede bu eksiklik tamamlatılarak icra dosyasına vekaletname ibraz edilmesi halinde takip talebi geçerli sayılacağı; takip dosyasına sunduğu vekaletname suretinin noter tarafından tanzim edilmiş onaylı suret olmadığı gerekçesi ile icra müdürünün takip talebinin reddi kararının isabetli olmadığı-
Dava 3533 sayılı Kanuna göre açılan bir dava olmayıp, tarafların tacir olduğu, davanın dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 s. TTK uyarınca ticari dava olduğu, TTK'nun 5/3 ve geçici 9. maddesi uyarınca, dava tarihi itibariyle asliye ticaret mahkemesi görevli olduğundan, mahkemenin görevsizliği sebebiyle HMK. mad. 114/1-c ve 115/2 uyarınca davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Kat mülkiyetinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi'nde çözümleneceği, görev kurallarının, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmesi gereken hususlardan olduğu, bu durumda, davanın HMK 114/1-c.maddesi gereğince görevsizlik nedeniyle HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Tazminat davasının saat 10:13'de açıldığı, davacı şirketin iflasına ise aynı gün saat 13:14 de verildiği anlaşıldığından, davanın açıldığı tarihte davacının dava ehliyetinin mevcut olduğu ve bu durumda mahkemece İİK. mad. 194 gereği işlem yapılması gerektiği-
Tüketici konumundaki davacı tarafından açılan off shore hesaba yatırılan paranın istirdadı istemine ilişkin davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu-
Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu, her ne kadar tüzel kişiliğe haiz değil ise de, 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 6/.... maddesi uyarınca, eldeki dava bakımından taraf ehliyetine sahip olduğu-
Tapu kayıt malikleri arasında yer alamayan davacının açtığı davaya konu taşınmaza ilişkin, derdest ortaklığın giderilmesi davası, kentsel dönüşüm uygulaması ya da kamulaştırma işlemi bulunmadığından, davacının muhdesatın tespitine ilişkin davasının hukuki yarar yokluğu sebebi ile reddi gerektiği-