6183 sayılı Yasa'ya dayalı borçlu olmadığının tesbiti davasının, anılan yasanın 6. fıkrası gereğince genel mahkemelerde görülmesi gerekeceği- 6102 sayılı TTK'un 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girdiği ve bu tarihten itibaren açılan davalarda Asliye Hukuk ve Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev itirazı niteliğini aldığı, görev hususu mahkemece resen dikkate alınması gerekmekte olup, somut olayda davanın, 04.12.2012 tarihinde 6102 sayılı TTK'nun yürürlüğe girdiği tarihten sonra açıldığından mahkemece görevsizlik nedeniyle HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
6183 sayılı yasaya dayalı borçlu olmadığının tesbiti davasına ilişkin davada, anılan yasanın 6. fıkrası gereğince bu nitelikteki davaların genel mahkemelerde görülmesi gerekeceği- 6102 sayılı TTK'nun 20.12.2013 tarihinde yürürlüğe girdiği ve bu tarihten itibaren açılan davalarda Asliye Hukuk ve Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev itirazı niteliğini aldığı, görev hususu mahkemece re'sen dikkate alınması gerekmekte olup, somut olayda davanın 04.12.2012 tarihinde 6102 sayılı TTK'nun yürürlüğe girdiği tarihten sonra açıldığından mahkemece görevsizlik nedeniyle HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 04.11.2015 tarih ve 2015/17-731, 2015/2366 K. (ve 5 adet emsal dosya) sayılı kararı ile de; "davalının hizmet kusuruna dayalı zararın tazmini için açılan eldeki davanın bir tam yargı davası olması nedeniyle davada idari yargı mercileri görevli olduğundan yerel mahkemece dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır." denilmek suretiyle hizmet kusuruna dayanılarak açılan davalarda idari yargının görevli olduğu belirtildiğinden, mahkemece, hizmet kusuruna dayanılarak Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine açılan bu davada HMK 114 1-b maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davanın iş merkezinin devri konusunda imzalanan emlak satış sözleşmesinden kaynaklanıp dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK. mad. 4 kapsamında ticari dava niteliğinde olduğu-
Mahkemece verilen red kararının HMK'nın 114 ve 115. maddeleri ışığında usulden verilmesi gerekirken mahkemenin yazılı şekilde karar vermesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekeceği-
İhale alıcısı şikayetçilerin aynı taleplerini ileri sürdükleri bir başka dosyada şikayetin reddine kararı verildiğini, bu kararı temyiz etmeden yeniden aynı talepte bulunduklarını ileri sürdüğünden, mahkemece, öncelikle anılan icra mahkemesi dosyası incelenerek, derdestlik ya da kesin hüküm oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesi gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan maluliyet tazminatı istemine ilişkin davada, dosya kapsamına ve temyiz dilekçesine ekli PTT havale dekontuna göre, davacı tarafça PTT havalesi yolu ile gider avansının yatırıldığı anlaşıldığından, mahkemece; ara kararın gereği yerine getirilerek verilen kesin süre içerisinde gider avansının yatırılmış olmasına göre yargılamaya devam edilip deliller toplandıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın usulden reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kasko poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının, ödediği bedelin zarara sebep olan davalıdan rücuen tahsili amacıyla başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada, dava açıldığı tarihte, davacı tarafça gider avansı yatırılmış olduğu anlaşılmakla, eksik olanlar varsa bunun tamamlanması için davacı tarafa kesin süre verilerek tamamlama yoluna gidilmesi gerektiği gözetilmeden gider avansı yatırılmadığından söz edilerek dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemenin, HMK'nun 120/2. maddesi uyarınca gider avansının yatırılması hususunda vermiş olduğu ara kararının borçluya tebliğ edilmediği, dolayısıyla sonuç doğurmayacağı anlaşılmakla, mahkemece, anılan ara kararı usulünce tebliğ edilmeden HMK'nun 115. maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Genel haciz yolu ile yapılan icra takibine karşı zamanaşımı def'inde bulunan borçlunun bu borca itirazının iptali için açılan davada, mahkemece bu zamanaşımı itirazının yerinde olup olmadığının incelenmesi gerektiğinden, süresinde zamanaşımı itirazında bulunma mecburiyetinin olmadığı-