İpotekli alacaklının, ihaleden önce «taşınmazın ipotek bedelini karşılamasa da» satılmasına muvafakat etmesi halinde, taşınmazın en yüksek pey süren alıcıya -ileri sürülen peyin; taşınmazın kıymetinin birinci artırmada % 60’ını ikinci artırmada ise % 40’ını ve satış/paylaştırma masraflarını da karşılaması koşuluyla- ihale edilebileceği bu durumun «fesat» olarak değerlendirilemeyeceği—
Taşınmazdaki hissedarlar aleyhine ipotek kurulurken, ipotek borçluları arasında müteselsil sorumluluk öngörülmemiş olması halinde, her paydaşın kendi hissesi oranında ipotekten sorumlu olacağı—
İİK’nun 45. maddesinin ‘borçlu’lar için getirilmiş bir kural olup ‘kefil’ler hakkında uygulanamayacağı–
İİK. 129/I uyarınca, taşınmazın birinci ihale günü satılabilmesi için, artırma bedelinin (teklif edilen en yüksek bedelin, ileri sürülen en yüksek peyin) taşınmazın tahmin edilen değerinin % 60’ını bulması, satış isteyen alacaklının alacağına rüçhanı olan alacaklılar varsa, onların toplamından fazla olması ve ayrıca paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını da karşılaması gerekeceği (yoksa; artırma bedelinin bunların hepsinin toplamından fazla olması gerekmediği)—
Kefilin, kendi borcunun teminatı olarak ipotek vermesi halinde, İİK’nun 45. maddesinden yararlanacağı–
Borçlunun sorumluluğunun sadece ‘ipotek veren üçüncü kişi’ sıfatından kaynaklanmakta olması halinde, ipotek miktarı ile sınırlı olduğu, bu nedenle adı geçen hakkında ‘genel haciz yolu’ ile takip yapılamayacağı–
Tahsil harcının sorumlusu borçlu olduğundan, tahsil harcının da alacaklıya yükletilerek hesap tablosu düzenlenemeyeceği—
Toplu rehine konu olan taşınmazların, aynı borçluya veya borçtan müştereken, müteselsilen sorumlu olan kişiye ait olması halinde, taşınmaz-lardan birisinin satışı ile borcun karşılanması halinde, diğer taşınmazların sa-tışının yapılmaması gerekeceği—
İİK’nun 129. maddesinde öngörülen koşullara uymadan yapılmış olan ihalenin -yasal süresi içinde açılmış olan ihalenin feshi davasında- icra mahkemesince doğruda doğruya (re’sen) gözetilerek (incelenerek) ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği—
MK. 862/son hükmünün mutlak olup, ipotekli alacaklının iyiniyetinin korunmayacağı, eklenti sahibi olan üçüncü kişiye karşı ipoteğin hüküm ifade etmeyeceği–