Davacı üçüncü kişi vekilinin takibin taliki veya devamı için karar verilmek üzere dosyanın mahkemeye gönderilmesi talebinin reddi işleminin iptalini talep ettiği dilekçesinde alacaklı ve borçluyu taraf olarak göstermeyip hasımsız olarak davayı açması ve maktu harç yatırması halinde istemin şikayet olarak kabul edilmesi gerektiği- Dava konusu yapılan mahcuz mallara ilişkin istihkak davasının devamı sırasında mahcuzların ihale ile alacaklıya alacağına mahsuben satılmasının istihkak davasını konusuz bırakmayacağı ve onu satış bedeline dönüştüreceği-
Bir tek alacak için birden fazla taşınmaz üzerinde her biri alacağın tamamına teminat (güvence) teşkil etmek üzere rehin yükü taşınmazlar arasında paylaşılmadan kurulan rehine toplu rehin, kollektif rehin, müşterek rehin veya birlikte rehin denileceği ve bu rehinin amacının, tek bir alacağın tamamının, birden fazla taşınmaz ile tahsil edilmesi olduğu- Somut olayda, dava konusu taşınmazlar üzerinde kurulu ipoteklerin; toplu ipotek olması nedeniyle, alacaklı tarafından tüm taşınmazlar hakkında takip yapılması gerektiği-
Taşıt rehninden dolayı rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte, takip talebi üzerine icra dairesince, İİK. mad. 150/d uyarınca takibin kesinleşmesi beklenmeden satış hazırlıklarına başlanacağından, aracın yakalanmasıyla muhafazasına ve kıymet takdiri yaptırılmasına yasal bir engelin bulunmadığı- Rehnin paraya çevirlmesi yoluyla takipte haciz aşaması olmadığından mahkemece bulunmayan bir haczin kaldırılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Taşıt rehninden dolayı rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte, takip talebi üzerine icra dairesince, İİK. mad. 150/d uyarınca, takibin kesinleşmesini beklemeden satış hazırlıkları işlemine başlanacağından, aracın yakalanmasıyla muhafazasına ve kıymet takdiri yaptırılmasına yasal bir engel bulunmadığı-
Taşıt rehni, tescile tabi olduğundan diğer menkul rehinlerinden ayrılarak ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin takiple benzer özellikler taşıdığı, İİK'nun 150/d maddesi, müşterek hükümlerden hemen önce ve ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin düzenlemeler içinde yer almış ise de; İİK'nun 150/g maddesi ile birlikte değerlendirilmesi halinde, İİK'nun 150/d maddesinin taşıt rehinlerinde de kıyas yolu ile uygulanmasının gerekeceği-
İtiraz üzerine durması gereken takiplerde icra müdürlüğünce takiple birlikte kıymet taktiri için veya başka gerekçelerle rehin konusu aracın yakalanıp muhafaza altına alınması yönünde tedbirler uygulanamayacağı, belirtilen tedbirlerin ancak takibin rehnin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip olması halinde uygulanabileceği ve ilamsız takipte takip kesinleşmeden rehinli menkulun muhafazaya alınamayacağı-
TMK'nın 873/3. madde hükmü aynı alacak için birden fazla taşınmazın rehnedilmesi halinde, bunların paraya çevrilmesi sırasında bazı hileli işlemlerin önlenmesi amacıyla konulmuş olup, özellikle rehin edilenin bir veya birkaçının borçlu olmayan bir kimseye ait olması halinde bu ihtimalin daha fazla olduğu, rehinli taşınmazlardan borçluya ait olanlar ilk önce satılacağı, bunların satışından elde edilen bedelin alacağı karşılamaması halinde icra memurunun üçüncü kişilere ait taşınmazları TMK. 873/3'deki takdir hakkını kullanarak satacağı; taşınmazların tamamı aynı kişiye aitse icra memurunun bunların satılması zorunlu olanlarını, farklı kişilere aitse tümünü satması gerektiği- Uyuşmazlıkta; aynı alacak için birden fazla taşınmazın rehnedilmesine rağmen, taşınmazların tamamı için rehnin paraya çevrilmesi isteminde bulunması gerekirken, rehinli taşınmazların her biri için ayrı ayrı icra takibine başlanmış ve icra takiplerinden birinde ipotekli taşınmazın satışının istenmediği, ancak, ipotekli taşınmazın maliki tarafından, takip dosyasında bulunan taahhüd uyarınca taksitler halinde ödemenin başlandığı tahsilat makbuzlarından anlaşıldığından; mahkemece, toplu rehne konu taşınmazlardan bu dosyada ipotek limitini aşar şekilde belirlenen borcun taahhütnamede belirtilen haricen tahsil ve taksitle yapılan ödemeler toplamının en son ödeme tarihi itibariyle dosya borcu olan üst sınır ipotek limitini karşıladığının belirlenmesi halinde, davanın reddine karar verilmesi; kısmen karşıladığının belirlenmesi halinde ise, kalan kısımla ilgili davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu hususu gözardı edilerek ve henüz ödemeler tamamlanmadığı ve ipotek limitine ulaşıp ulaşmadığının belli olmadığı ve bu hususlar bilirkişi raporundan da anlaşıldığı halde, üst sınırı karşılar miktarda ödeme yapıldığı da kabul edilmek suretiyle, hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Şikayetçinin takip talebinde ve bu talebe dayanılarak düzenlenen ödeme emrinin ön yüzünde, rehnedilenin ve malikinin belirtilmesi istenilen beş nolu bentte, adı-soyadı ve adresinin yazılı olduğu, anılan ipotekli taşınmaz malikine de ödeme emrinin tebliğ edildiği görülmekle, malikin de borçlu olarak takip talebinde ve ödeme emrinde gösterildiğinin kabulü gerektiği, aksi görüşün aşırı şekilcilik olup, hak kaybına sebebiyet vereceği- İleride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel bir alacağın teminatı olarak tesis edilen ve MK.nun 851 ve 881.maddelerinde ifadesini bulan azami had (üst sınır) ipoteğinde borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan taşınmazın ne miktar için teminat oluşturacağının ipotek akit tablosunda limitle sınırlanabileceği, ipoteğin üst sınır ipoteği olması halinde, borçlunun sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumlu olacağı-
Taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluna ilişkin ilamsız takiplerde, icra müdürlüğünce takiple birlikte kıymet taktiri için veya başka gerekçelerle rehin konusu aracın yakalanıp muhafaza altına alınması yönünde tedbirler uygulanamayacağı, belirtilen tedbirlerin ancak takibin rehnin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip olması halinde uygulanabileceği, ilamsız takipte takip kesinleşmeden rehinli menkulun muhafazaya alınamayacağı gözetilerek şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
İpotek akit tablosunda yer almasa da, TMK'nun 862/1 ve 686/1. maddeleri gereğince taşınmaz rehni kapsamında yer alan teferruat (eklenti) niteliğindeki taşınırların taşınmazla birlikte satılmasının zorunlu olduğu-