Orman veya orman sayılan yerlerden olduğu halde her hangi bir nedenle kesinleşen orman sınırları dışında bırakılan yerlerin orman niteliği ile hazine adına tescili için her zaman dava açılabileceği-
İcra mahkemesinde “usulsüz tebligat” iddiasıyla açtığı ihalenin feshi davasını kaybeden borçlunun -bu konuda icra mahkemesince verilen davanın reddine dair kararın kesinleşmesinden sonra- genel mahkemede –alacağına mahsuben taşınmazı satın almış olan banka aleyhine- her zaman “tapu iptali ve tescil davası” açabileceği–
Yolsuz tescil niteliğindeki sicil kaydının, lehtarına mülkiyet hakkı kazandırmayacağı-
Sahte vekaletname ile oluşturulan yolsuz tescile dayalı tapu kaydında isim düzeltilmesinin istenemeyeceği-
Orman kadastrosu dışında kalan yerler (Orman İdaresinin tapu iptali davası) Orman İdaresinin tapu iptali talebi (Orman kadastrosu dışında kalan yerler) orman kadastrosunun hataen ikinci kez yapılması yolsuz tescil (İkinci Kadastro) sayılacağı-
Hile iddiası bakımından taraf delillerinin eksiksiz saptanması gerekeceği-
Sahte vekaletname ile yapılan yolsuz tescillerde davacıya atfı kabil herhangi bir kusur yüklenemediğinde zarar, tapu idaresi tarafından yapılan işlemden kaynaklandığından zararın hazinece tazmini gerekeceği-
Davalıya yapılan temlikin hukuki dayanağının bulunmadığı, yolsuz tescil niteliğinde olduğu, anılan hukuki sebebe dayalı olan iddianın bir süreye bağlı olmaksızın her zaman ileri sürülme olanağı bulunduğu gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, dava reddedilmişse de; idari işlemin idare mahkemesinde iptali halinde, davacıların ileri sürdükleri kendilerinden fazla kesilen düzenleme ortaklık payının hazineye tesciline ilişkin işlemin yolsuz hale geleceğinden ve eldeki davanın sonucunu etkileyeceğinden, davacıların idare mahkemesinde açtıkları, imar şuyulandırma işleminin iptaline yönelik davanın sonucunun beklenmesi ve ondan sonra işin esası yönünden bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacının Türk Medeni Kanunu’nun 1025. maddesine dayanarak açmış olduğu bu davada, davacının hukuki yararının salt tapu kaydının iptal edilmesinde değil, aynı zamanda taşınmazın tapuda adına tescil edilmesinde olacağı, salt tapunun iptalinin talep edildiği davada, bu husustaki eksikliğin, usule ait bir yanlışlığın veya bir noksanın düzeltilmesi mahiyetindeki ıslah yoluyla ya da davacı idareye ayrıca tescil davası açtırılması suretiyle giderilmesinin olanaklı olacağı-