İmar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilmesi halinde, TMK'nun 1025. maddesi hükmü uyarınca sicilin yolsuz tescil durumuna düşeceği ve imar öncesi kadastral duruma dönüleceği- İmar öncesi durumun ihyası ve tescil isteklerine ilişkin davada, mahkemece taşınmazın imar öncesi vasfı ve niteliği bakımından kesin ve net olarak bir belirleme yapıldığı söylenemeyeceğinden, taşınmazın imar öncesi niteliğinin tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenmesi, hakkında özel mülkiyete konu olacak şekilde bir tescil hükmü mü, yoksa özel sicilinde gösterilmesi mi, ya da kadastro harici bırakılması mı gerekeceği hususunun değerlendirilmesinin zorunlu olduğu-
Tapu iptali ve tescil-
5841 sayılı Yasanın yürürlüğü döneminde karara bağlanan davada hak düşürücü süreden reddedilmişse de, anılan yasa Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olduğundan ve henüz anlaşmazlık hali devam ediyorsa iptalin kapsamına gireceğinden, hak düşürücü süreden reddine ilişkin kurulan kararın Anayasa Mahkemesi’nin anılan iptal kararından sonra doğru olduğunun kabul edilemeyeceği-
İmar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilmesi halinde, TMK'nun 1025. maddesi hükmü uyarınca sicilin yolsuz tescil durumuna düşeceği ve imar öncesi kadastral duruma dönüleceği- İmar öncesi durumun ihyası ve tescil isteklerine ilişkin davada, mahkemece taşınmazın imar öncesi vasfı ve niteliği bakımından kesin ve net olarak bir belirleme yapıldığı söylenemeyeceğinden, taşınmazın imar öncesi niteliğinin tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenmesi, hakkında özel mülkiyete konu olacak şekilde bir tescil hükmü mü, yoksa özel sicilinde gösterilmesi mi, ya da kadastro harici bırakılması mı gerekeceği hususunun değerlendirilmesinin zorunlu olduğu-
İmar öncesi durumun ihyası ve tescil istekleri-
İmar öncesi durumun ihyası ve tescil istekleri-
Tapu iptali, elatmanın önlenmesi ve yıkım istekleri-
Taşınmazın imar öncesi niteliğinin tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenmesi, hakkında özel mülkiyete konu olacak şekilde bir tescil hükmü mü, yoksa özel sicilinde gösterilmesi mi, ya da kadastro harici bırakılması mı gerekeceği hususunun değerlendirilmesinin zorunlu olduğu, yapılacak araştırma ve inceleme neticesinde anılan yerin kadastroya tabi tutulmadığı anlaşılır ise, 1966 tarihinde yürürlüğe giren 775 sayılı Yasa'nın 3. maddesi uyarınca mülkiyetinin belediyeye intikali öngörülen taşınmazlardan olup olmadığının tespitinin de önem arzettiği, nitekim, 775 sayılı Yasa'nın 3. maddesi 19/07/2003 tarihinde 4916 sayılı yasa ile yürürlükten kaldırılmış ise de, bu tarihe kadar olan süreç içerisinde tarafları yararına doğmuş olan usulü kazanılmış hak ilkesinin gözetilmesi gerekeceği, ayrıca, 5393 Sayılı Kanun'un 34. maddesi hükmü uyarınca, görevleri aynı Kanun'un 18.maddesinde belirtilen meclis kararına dayanmayan encümen kararı ile yapılan satışın yasal olmadığı-