İmar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilmesi halinde, TMK'nun 1025. maddesi hükmü uyarınca sicilin yolsuz tescil durumuna düşeceği ve imar öncesi kadastral duruma dönüleceği- İmar öncesi durumun ihyası ve tescil isteklerine ilişkin davada, mahkemece taşınmazın imar öncesi vasfı ve niteliği bakımından kesin ve net olarak bir belirleme yapıldığı söylenemeyeceğinden, taşınmazın imar öncesi niteliğinin tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenmesi, hakkında özel mülkiyete konu olacak şekilde bir tescil hükmü mü, yoksa özel sicilinde gösterilmesi mi, ya da kadastro harici bırakılması mı gerekeceği hususunun değerlendirilmesinin zorunlu olduğu-
Taşınmazın imar öncesi niteliğinin tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenmesi, hakkında özel mülkiyete konu olacak şekilde bir tescil hükmü mü, yoksa özel sicilinde gösterilmesi mi, ya da kadastro harici bırakılması mı gerekeceği hususunun değerlendirilmesinin zorunlu olduğu, yapılacak araştırma ve inceleme neticesinde anılan yerin kadastroya tabi tutulmadığı anlaşılır ise, 1966 tarihinde yürürlüğe giren 775 sayılı Yasa'nın 3. maddesi uyarınca mülkiyetinin belediyeye intikali öngörülen taşınmazlardan olup olmadığının tespitinin de önem arzettiği, nitekim, 775 sayılı Yasa'nın 3. maddesi 19/07/2003 tarihinde 4916 sayılı yasa ile yürürlükten kaldırılmış ise de, bu tarihe kadar olan süreç içerisinde tarafları yararına doğmuş olan usulü kazanılmış hak ilkesinin gözetilmesi gerekeceği, ayrıca, 5393 Sayılı Kanun'un 34. maddesi hükmü uyarınca, görevleri aynı Kanun'un 18.maddesinde belirtilen meclis kararına dayanmayan encümen kararı ile yapılan satışın yasal olmadığı-
Taşınmazın imar öncesi niteliğinin tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenmesi, hakkında özel mülkiyete konu olacak şekilde bir tescil hükmü mü, yoksa özel sicilinde gösterilmesi mi, ya da kadastro harici bırakılması mı gerekeceği hususunun değerlendirilmesi zorunlu olup, bu yerin kadastroya tabi tutulmadığı anlaşılır ise, 1966 tarihinde yürürlüğe giren 775 sayılı Yasanın 3.maddesi uyarınca mülkiyetinin belediyeye intikali öngörülen taşınmazlardan olup olmadığının tespitinin de önem arzedeceği-
Tapu iptali ve tescil davasında çekişme konusu taşınmazın dava tarihinden önce el değiştirmesi ve davada sadece tapu iptal ve tescil talebinde bulunulması halinde, dava tarihi itibariyle kayıt maliki olmaması halinde hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, Adli Tıp Kurumu’ndan alınan rapora göre resmi senetteki imzanın murisin eli ürünü olmadığı ve tescilin yolsuz olduğu-