Kural olarak vekil edenin ölümü ile vekâletin sona ereceği; vekil edenin ölümünü bildiği halde vekilin tapuda satış yapmış ise yolsuz tescilin söz konusu olduğu-
Önlenmesi ve ecrimisil talepli davalarda dava değerinin taşnmazın değeri ve ecrimisil miktarının toplamı olacağı-
5841 sayılı Yasanın yürürlüğü döneminde karara bağlanan davada hak düşürücü süreden reddedilmişse de, anılan yasa Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olduğundan ve henüz anlaşmazlık hali devam ediyorsa iptalin kapsamına gireceğinden, hak düşürücü süreden reddine ilişkin kurulan kararın Anayasa Mahkemesi’nin anılan iptal kararından sonra doğru olduğunun kabul edilemeyeceği- İşin esasının 28.11.1997 T. 5/3 s. İçtihadı Birleştirme Kararına göre değerlendirilmesi ve davanın kısmen veya tamamen kabulü halinde de, 6099 s. K. hükümleri de gözetilerek uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması gerektiği-
Öncesinde üzerinde davacıya ait intifa hakkı tescil edilmişken, kat irtifakı kurulması aşamasında dava konusu bağımsız bölüm kaydına intifa hakkının geçirilip, tescil edilmemesi, kayıtlara göre taşınmazın önce cebri satış, ardından da satış yoluyla davalı tarafından devralınması aşamasında sicil kaydında intifa hakkının yer almaması karşısında davalı iyi niyetle taşınmazı satın alan ve kullanan üçüncü kişi konumunda olup; haksız şagil sayılamayacağından davacının ecrimisil isteminin reddi gerekeceği-
Öncesinde üzerinde davacıya ait intifa hakkı tescil edilmişken, kat irtifakı kurulması aşamasında dava konusu bağımsız bölüm kaydına intifa hakkının geçirilip, tescil edilmemesi, kayıtlara göre taşınmazın önce cebri satış, ardından da satış yoluyla davalı tarafından devralınması aşamasında sicil kaydında intifa hakkının yer almaması karşısında davalı iyiniyetle taşınmazı satın alan ve kullanan üçüncü kişi konumunda olup; haksız şagil sayılamayacağından davacının ecrimisil isteminin reddinin gerekeceği-
Yolsuz tescil (ketmi verese olgusu) hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescile ilişkin davada, dayanılan ketmi verese olgusunun, kesinleşmiş verasetin iptali kararıyla sabit olduğunun tartışmasız olduğu- Taşınmazın elden çıkartılması sebebiyle taşınmazın satış değerinden, davacıların miras paylarına tekabül eden bölüm belirlenerek, miras payları oranında tazminat verilmesi yönünde hüküm kurulması gerekeceği- Bedelden kaynaklanan tazminat istekli davalar için zamanaşımı süresinin, ayın istemek hakkının mutlak olarak ortadan kalktığı tarihten itibaren başlayacağı-
Medeni Kanunun mülkiyet hakkının doğumunu, nedene bağlı bir hukuksal işlem olarak kabul ettiği- Yolsuz tescilin, üst kavram olarak gerek kazanma nedenine dayanmayan haksız tescilleri ve gerekse dayandığı kazanma nedenini geçerli olmayan tescilleri kapsadığı-
Çekişmeli taşınmazların niteliğinin Devlet ormanı olması ve davalının bayilerinin miras bırakanı adına yolsuz olarak özel orman vasfı ile tescil edilmesinden dolayı davalının ediniminin korunamayacağı-
Sahte vekaletname ile yapılan yolsuz tescillerde davacıya atfı kabil herhangi bir kusur yüklenemediği ve zarar, tapu idaresi tarafından yapılan işlemden kaynaklandığından zararın hazinece tazmini gerekeceği-
Yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin davada, yolsuz tescille edinen kişilerden pay satın alan üçüncü kişilerin edinimlerinin iyiniyetle gerçekleşmiş olması halinde T.M.K.'nun 1023. maddesi hükmünce taşınmazdaki haklarının korunacağı- Satış değeri ile gerçek rayiç değer arasında aşırı fark bulunduğu ve davalıların TMK. mad. 3 anlamında özen borcunu yerine getirmedikleri durumlarda üçüncü kişilerin iyiniyetle hareket ettiklerinin kabul edilemeyeceği-