İmar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilmesi halinde, TMK'nun 1025. maddesi hükmü uyarınca sicilin yolsuz tescil durumuna düşeceği ve imar öncesi kadastral duruma dönüleceği- İmar öncesi durumun ihyası ve tescil isteklerine ilişkin davada, mahkemece taşınmazın imar öncesi vasfı ve niteliği bakımından kesin ve net olarak bir belirleme yapıldığı söylenemeyeceğinden, taşınmazın imar öncesi niteliğinin tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenmesi, hakkında özel mülkiyete konu olacak şekilde bir tescil hükmü mü, yoksa özel sicilinde gösterilmesi mi, ya da kadastro harici bırakılması mı gerekeceği hususunun değerlendirilmesinin zorunlu olduğu-
Taşınmazın imar öncesi niteliğinin tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenmesi, hakkında özel mülkiyete konu olacak şekilde bir tescil hükmü mü, yoksa özel sicilinde gösterilmesi mi, ya da kadastro harici bırakılması mı gerekeceği hususunun değerlendirilmesi zorunlu olup, bu yerin kadastroya tabi tutulmadığı anlaşılır ise, 1966 tarihinde yürürlüğe giren 775 sayılı Yasanın 3.maddesi uyarınca mülkiyetinin belediyeye intikali öngörülen taşınmazlardan olup olmadığının tespitinin de önem arzedeceği-
Tapu iptali ve tescil davasında çekişme konusu taşınmazın dava tarihinden önce el değiştirmesi ve davada sadece tapu iptal ve tescil talebinde bulunulması halinde, dava tarihi itibariyle kayıt maliki olmaması halinde hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, Adli Tıp Kurumu’ndan alınan rapora göre resmi senetteki imzanın murisin eli ürünü olmadığı ve tescilin yolsuz olduğu-
İ. sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa taşınmazın rayiç değerinin tahsili istemlerine ilişkin iddianın ancak yazılı delille kanıtlanabileceği; yazılı delilin, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan belge olması gerektiği, taraflar arasındaki imza ve içeriğinde çekişme yaratılmayan sözleşmenin, inanç sözleşmesi olduğu ve davada bu sözleşmeye dayanıldığı, davanın kanıtlanması açısından bu yazılı delilin mahkemece nazara alınması gerektiği- Sözleşmede imar durumuna göre ifrazdan söz edilmişse de, çoğun içinde azın da bulunduğu kuralı uyarınca "ifraz isteğinin", "pay talebi"ni de kapsayacağı-