«Dava dilekçesi»nde ya da «delil listesi»nde, ‘sair kanunî deliller’, ‘sair yasal kanıtlar’, ‘vs. deliller’, ‘her türlü delil’ şeklinde beyanda bulunan -ve isbat yükü kendisine düşen- davacı-borçluya, «karşı tarafa yemin teklifine hakkı bulunduğu» hususunun, mahkemece hatırlatılması gerekeceği–
Davalı-alacaklı (lehdar) tarafından üçüncü kişileri ciro edilmiş bu nedenle davalının elinde bulunmayan senetler hakkında da olumsuz tesbit davası açılabileceği–
Olumsuz tesbit davasını kazanan davacı-borçlunun, ilâm kesinleşmeden bu ilâmı -ilâmda yazılı (lehine hükmolunan) «yargılama gideri», «vekalet ücreti» ve «% 40 (şimdi %20) tazminat»ın tahsili için- icraya koyamayacağı (ilâmlı takip yapamayacağı)–
Davada taraf olmayan çek hâmili banka hakkında hüküm kurulamayacağı–
Dava konusu senedin kendisine «miktar hanesi açık (boş) olarak verildiğini» kabul eden davalının, davacıdan ne miktar alacaklı olduğunu (senedi ne miktarda doldurması gerektiğini) kendisinin ispat etmesi gerekeceği–
İtiraz üzerine duran, daha sonra takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırılan ve hakkında itirazın iptali davası açılmayan icra takibi nedeniyle, alacaklı vekiline haricen ödenen vekalet ücreti hakkında «haksız olarak ödendiği» iddiasıyla açılan davanın, «geri alma davası» (İİK. 72) değil «sebepsiz zenginleşme davası» (BK. 62; şimdi; TBK. mad. 78) sayılacağı–
Davalı şirketin savunduğu miktarda demiri davacıya teslim etmiş olduğunu usulen ispat etmesi gerektiği–
Davacının iddia ettiği maddi olayların yer ve zaman bakımından ayrıntılı biçimde tesbiti ve bu iddia ve tesbite karşı da davalının savunmasının alınması ve böylece taraflar arasındaki ilişki ve fiili durumun açıklığa kavuşturulabilmesi (senedin düzenlenme nedeninin öğrenilmesi) için mahkemece tarafların isticvabı yoluna gidilmesi (HUMK. mad. 230 vd.; şimdi HMK. mad. 169 vd.) gerekeceği–
«Senedin kumar borcu karşılığında düzenlenmiş olduğu» iddiasının tanıkla kanıtlanabileceği–