A. haczi kabil olmayan paranın, faiz ve gelirlerinin de haczedilemeyeceği–
Belediyeye ait ‘hal’de kendilerine yer tahsis edilmiş olanlardan belediyece alınacak ücretlerin, normal kira niteliğinde olmayıp, Belediye Gelirleri Kanunu’na tabi gelir olduğundan, bu gelirlerin Belediye Kanunu 19/7. maddesi uyarınca haczedilemeyeceği–
Belediyenin borcundan dolayı haczedilen bankadaki paraların niteliğinin araştırılarak, bu paraların vergi geliri olduğunun anlaşılması halinde, paralar üzerine konulan hacizlerin kaldırılması gerekeceği–
Belediye Gelirleri Kanunu ve diğer kanunlar uyarınca belediyeye verilmekte olan payların, oto bilet gelirlerinin, usulsüzlük cezasının, haberleşme vergisinin, yol harcı katılma payının, yapı kullanma harcının, elektrik tüketim vergisinin, ağır kusur cezasının, işyeri açma izin harcının, bina inşaat harcının, imar durumu harcının, tatil günleri çalışma ruhsatı harcının, yapı suret harcının, idari para cezası adı altında yatırılan paraların, yangın ve sigorta vergisinin, elektrik tüketim paylarının, tellaliye bedellerinin, emlak vergisi paralarının, boğaz köprüleri geçiş paylarının, işgaliye harcının, Emekli Sandığından gönderilen tedavi giderlerinin, sigorta şirketlerinin bu hesaba yatırdığı vergilerin, cenaze arabasının, çöp arabasının, otoparkın, ambulansın, mezarlıkların, su kuyusunun, spor alanlarının, parkın, bahçenin, hizmet binasının, -niteliği gereği kamu hizmetlerine tahsis edilmiş olmaları nedeniyle- belediyenin borcundan dolayı haczedilemeyecekleri
Birinci haciz ihbarnamesine itiraz etmiş olan üçüncü kişiye çıkarılan ikinci haciz ihbarnamesinin iptaline yönelik şikayetin süreye bağlı olmadığı–
Bütçe kararnamesinde yer alan kamuya tahsis kararının, bir yıl için ve bütçenin geçerli olduğu döneme hasren kararda yazılı taşınır ve taşınmazların haczini engelleyeceği–
Belediye Kanununun 133 ve takip eden maddelerinde «birlik mallarının ve bankadaki paralarının haczedilemeyeceğine» ilişkin bir hüküm bulunmadığından birliğin mal ve paralarının haczedilebileceği–
Haczedilmezlik şikayetine konu taşınmazın değerinin inşaat mühendisi aracılığıyla değil, mahalli bilirkişi aracılığı ile tesbit edilmesi gerekeceği–