4753 sayılı yasa gereğince takyitli (kısıtlı) taşınmazların bu durumu, 3083 sayılı yasa ile ortadan kalktığından, bu taşınmazların haciz ve satışına yasal bir engel bulunmadığı—
Satılan yem bedelinin teminatı olarak kurulan ipoteğe dayalı takipte, borca itiraz üzerine doğan uyuşmazlığın icra mahkemesinde çözümlenemeyeceği (alacaklının mahkemede dava açıp alacağını belirtir ilam aldıktan sonra, ipotekli takip yapabileceği)—
Süresiz olarak kurulan ipoteklerin, alacaklının ihtarından sonra (BK. 312; şimdi; TBK. mad. 392) -borç ödenmezse- ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe konu olabileceği—
Vekaleten ipotek veren kişi hakkında, «borçlu» sıfatıyla takip yapılamayacağı–
Aynı dosyadan hem «ipoteğin paraya çevrilmesi» hem de «genel haciz yolu» ile takip yapılamayacağı (aksi takdirde; «takibin iptali» gerekeceği)—
Sözleşme pulu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız yapı-lamayacağı—
«İpotekle güvence altına alınmış faiz ve senelik taksit alacakları»nın, ‘rehnin paraya çevrilmesi’, ‘haciz’ yahut ‘iflâs’ yolu ile takip edilebileceği–
Limite bağlı olmak koşulu ile (limiti aşmayacak biçimde) sözleşme ile, faizin gider vergisinin borçluya yüklenebileceği—
Kredi sözleşmesinde (ve/veya akit tablosunda) banka gider (muamele) vergisini ödemeyi kabul eden borçlunun, bunu ödemekten kaçınamayacağı—
Taşınmaz maliki üçüncü kişinin -alacaklıya karşı- sorumluluğunun, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile taşınmazın satılması ile sona ereceği, aldığı "rehin açığı belgesi"ne dayanarak alacaklının taşınmaz maliki hakkında takipte bulunamayacağı-