Usulüne uygun icra kefaleti bulunsa dahi, hakkında takip yapılan ‘asıl borçlu’ yönünden takip kesinleşmedikçe, icra kefiline ‘icra emri’ gönderilemeyeceği–
İlamlı icra takibinin konusunu oluşturan senetlerin 1581 Sayılı Kanunun 12.maddesi kapsamında ilam niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekeceği-
İhtiyati haciz kararına dayalı olarak icra müdürlüğünce yapılan haciz işlemi sırasında şikâyetçinin dosya borcuna icra kefili olduğu, ancak kefaletini herhangi bir borçluya hasretmediği görüldüğünden icra kefaletinin bütün borçlular yönünden olduğunun kabulünün gerekeceği-
İcra kefiline karşı ilam niteliğindeki ‘icra kefaleti’ne dayanılarak ayrı bir ilamlı takip yapılabileceği gibi, icra kefaletinin verdiği asıl takip dosyası üzerinden de icra kefiline karşı takibin yürütülebileceği–
İcra dairesindeki kefaletler, takibin dayandığı kambiyo senedinden ayrı bir taahhüdü içerdiğinden, olayda icra kefili hakkında kambiyo senedine ilişkin zaman aşımının değil, 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı–
Alacaklının talebi üzerine icra kefiline, icra emrinin ikinci kez çıkarılmış olması halinde, bu kişiye yeni bir itiraz hakkı tanınmış olacağından, bu icra emrinin tebliğinden itibaren yasal itiraz süresi geçtikten sonra, icra kefili yönünden takibin kesinleşeceği–
Noterlikçe düzenlenmiş olan ‘düzenleme şeklindeki para borcu ikrarını çeren noter senetleri’nin ilam hükmünde olduğu–
İhtiyati haciz sırasında verilen icra kefaletlerinin de geçerli olduğu, asıl borçlu hakkında takip iptal edilmediği sürece, kefaletin geçerliliğini sürdüreceği–
İlam niteliğinde olduğu kanunda öngörülmemiş olan ‘ara kararları’na dayanılarak hükmedilen tedbir nafakaları hakkında, ‘ilamlı takip’ yapılamayacağı–