Menfi tespit davaları sonucunda verilen hükümler esasa yönelik olarak cebri icraya konu edilip infaz edilemeyeceğinden, menfi tespit davalarının arabuluculuk dava şartına tabi olmadığı-
Kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin davada, davacının faiz başlangıç talebinin kaza tarihi olduğu, bu durumda, bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekse de, bu yanılgıların giderilmesinin yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte olmadığı-
TTK anonim şirketi hükümlerine gitmeden kooperatif ile üyesi arasındaki davalarda görevli mahkemenin, asliye ticaret mahkemesi olduğu-
İtirazın iptali davasının açılması halinde, aynı alacakla ilgili genel hükümlere göre alacak davası açılmasında hukuki yarar olmadığı, itirazın iptali davası süresinde açılmamışsa veya başka bir nedenle alacaklı davaya alacak davası olarak devam etmek istediği takdirde itirazın iptali davasını ıslah suretiyle alacak davasına dönüştürebileceği, borçlunun icra takibine yaptığı itirazdan kısmen veya tamamen vazgeçmek suretiyle alacaklının alacağını kısmen veya tamamen kabul edebileceği- İtirazın iptali davasının, tarafların dava konusu alacak hakkında serbestçe tasarrufta bulunabileceği dava türlerinden olduğu- Ticari dava niteliğindeki itirazın iptali davalarının, zorunlu arabuluculuğa tâbi olduğu ve bu nedenle başvuru konusu Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki içtihat farklılığının, davadan önce arabulucuya başvurulmasının dava şartı olduğu yönünde birleştirilmesi gerektiği-
Kooperatiflerin genel kurul kararları uyarınca verilen yetkiye istinaden siteye ait ortak alanların işgal edilmesi halinde, kooperatif yönetimi tarafından düzenlenen ceza makbuzlarından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, ortak alanı işgal eden kişinin kooperatif ortağı olmayıp, kiracı olması halinde, uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğu (Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Dairelerinin Kesin Nitelikteki Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesine Yönelik Karar)-
Somut olayda davacı, davalı ile taşınmazına doğal gaz tesisatı, mutfak dolabı, laminant parke vb. işleri yapmak konusunda anlaştıklarını, söz verdiği şekilde teslim etmediğini, yapılan tespitte 1.968,56-TL zararı olduğu anlaşıldığı, bu bedelin yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği anlaşılmakta olup; uyuşmazlık, TTK'nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmakta olduğu, bu nevi davaların ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmadığı- Bu durumda, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ile uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesi tarafından çözülebilmesi için, uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmasının zorunlu olduğu- Her ne kadar davalı taraf ticari şirket olsa da; davacının tacir olmağı ve ticari işletmesi ile ilgili olmadığı anlaşılmakla uyuşmazlığın TTK kapsamında kalmadığıdan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği-
Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakmaya tüketici mahkemelerinin görevli olduğu- Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını engellemeyeceği-
Somut uyuşmazlıkta taraflar tüzel kişi tacir olup taraflar arasındaki uyuşmazlığın da ticari satımdan kaynaklandığı anlaşıldığından, uyuşmazlığı çözmekle görevli mahkemenin ticaret mahkemeleri olduğu-
Sigorta sözleşmeleri TTK’da düzenlenmiş olup mutlak ticari dava söz konusu olduğundan, dava tarihi itibari ile yürürlükte olmayan kanun maddesinin uygulanmasının söz konusu olamayacağı, davanın mutlak ticari dava olması gözetildiğinde somut olayda davanın görülmesinde ticaret mahkemelerinin görevli olduğu-
Ecrimisil isteği-Bir mahkemenin verdiği görevsizlik kararı temyiz edilmeksizin kesinleşmiş ise, bu görevsizlik kararının, dosyanın gönderildiği mahkemeyi bağlamayacağı- Ecrimisil isteğine ilişkin davanın, genel mahkeme sıfatıyla asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-