Kooperatif ve üyeleri arasındaki davada görevli mahkeme ticaret mahkemesi olduğundan mahkemece davalıların kooperatif üyesi olup olmadığının araştırılması gerektiği-
Davacı sigorta şirketinin, sigortalısının halefi olarak işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat talebiyle başlatılan takibe itirazın iptali istemiyle açtığı davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Ticari nitelikteki genel kredi sözleşmesine ilişkin uyuşmazlıkların ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Gayrimenkul danışmanlık sözleşmesinin feshi nedeniyle cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkin uyuşmazlıkta, taraflar arasında komisyon sözleşmesi bulunduğu, davalı tarafın tacir olmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin TTK'nın 4. maddesinde sayılan diğer işlerden olmadığı anlaşıldığından, mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi gerektiği-
Genel kredi sözleşmeleri 6102 sayılı yasanın 4/1-1 maddesinde düzenlenen işlemlerden olup davalı kefilin de aynı yasanın 7. maddesine göre açılan işlemler kapsamında tüketici sayılamayacağı-
Dava konusu araç "hafif ticari nitelikte kamyonet" olup buna göre davacı tüketici kapsamında sayılamayacağı ve malın iadesi davasının ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Taraflar tacir olup alacağa ilişkin davaya ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken tüketici mahkemesi olarak bakılmasının hatalı olduğu- Davacıya dava açılırken yatırması gereken peşin ve karar ilam harçlarının yatırılması için süre verilip, Satış Mağazasının tüzel kişiliği bulunmadığı gözetilerek, davalı kooperatife yargılama ile ilgili tebliğler yapılarak, taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamaya devam olunması gerektiği-
Davacıların dava konusu bononun keşidecisi ve avalisti olduğu, bonoda bankanın lehtar olmayıp lehtar ve 1. cirantalardan bonoyu ciro yolu ile almış hamil olduğu bilinerek, davacılar dava dışı lehtarın banka ile kurduğu tüketici kredi ilişkisine kefil olmalarına rağmen dava konusu bu bonoyu banka lehine düzenlemedikleri için bu bono ile tüketici kredisi arasında bağ kurularak davanın çözümlenmesinin yanlış olduğu- Dava kambiyo senedine dayalı bedelsizlik davası olduğundan davaya asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılması gerektiği-
Her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili davaların ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiği- Davacının tedarikçi olarak satış yapan şirket konumunda; davalının ise davacıdan satın aldığı malların satımını yapan işletme sahibi olduğu- Davalı emeğinden çok sermayesi ile faaliyetlerini sürdürmekte olup satın aldığı ürünlere belli bir kar ekleyip ticari faaliyetlerini sürdürdüğünden taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Ticari kredi kartı sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için açılan alacak davasına ticaret mahkemesi sıfatıyla görülmesi gerektiği-