Yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali ve kaydın eski hale getirilmesi isteği-
İ. sözleşmesi hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin davada, davacı tarafından evrak arasına sunulan davacı ile davallının imzasının yeraldığı ''Sözleşme'' başlıklı belgenin inançlı işlemin belgesi niteliğinde olduğu, bu hususun davalının da kabulünde olup, savunmasında açıkça; "taşınmazın kredi temini için kendisine aktarıldığını, kredi alamayınca dava dışı ... aracılığı ile diğer davalıya kredi alması amacı ile bedelsiz devrettiğini" beyan ettiği, taşınmazın kısa sürelerle el değiştirdiği, gerçek değerinden düşük bedelle temlik edildiği gözetildiğinde davalıların E.'in el ve işbirliği içerisinde hareket ettikleri; son kayıt maliki olan dahili davalı firmanın da davacının kiracısı olup, yazılı kira sözleşmesi ile taşınmazı kullanan kişi olduğu, noter kanalı ile davacıya gönderdiği ihtarname içeriğinden; davacının ekonomik sıkıntı içerisinde bulunduğunu bildiği ve taşınmazı satınalma arzusunu da ortaya koyduğu değerlendirildiğinde dahili davalı firmanın da bu işlemleri bilen veya bilmesi gereken kişi konumunda bulunduğu ve Türk Medeni Kanunu'nun 1024. maddesi delaletiyle 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı-
Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmişse, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişilerin yolsuz olan bu tescile dayanma olanaklarının olmadığı ve yolsuz tescillerin hakkı zedelenen üçüncü kişinin kötüniyetli malike karşı doğrudan doğruya şahsi hakkına dayanmasının mümkün olduğu-
Tapu iptali ve tescil isteği-
Sahte vekaletnameye istinaden davaya konu taşınmaz payının davalıya satışına itibar edilemeyeceği, ancak çekişme konusu taşınmazı davalıdan sonra edinen diğer davalıların iyiniyetli olduklarının anlaşılması halinde bu edinimlerinin korunacağı-
Ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada, kötüniyet iddiasının def'i değil itiraz olduğu, iddia ve müdafaanın genişletilmesi yasağına tabii olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve mahkemece kendiliğinden (resen) nazara alınacağı-
Üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması, MK 2.'de yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edilmesi; tapu kütüğündeki sicile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunması gerekeceğinden, ikinci el durumundaki kayıt maliki davalının iyiniyet savunmasının sübutu halinde adı geçenin taşınmazı edinimine değer verileceği ve TMK 1023'ün koruyuculuğundan yararlanacağı-
Satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazların belirlenen tarımsal niteliğinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı İl veya İlçe Müdürlüğünden sorulup görüşü alındıktan sonra tescilin mümkün olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Türk hukuk sisteminde, tapu kayıtlarının oluşumunda illilik prensibi sebebiyle, ihalenin ayakta bulunması ya da feshi isteğinin reddedilmiş olmasının, temelde yolsuz tescil nedenini ortadan kaldırmayacağı ve bu konuda tapu iptali tescil davası açılabileceği-
Davacı tüketici yüklenicinin temlikine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekmektedir. Mahkemece görev hususu re’sen gözetilerek işlem yapılması gerekirken çekişmenin esasının incelenip hükme bağlanmasının hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-