Üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması, MK 2.'de yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edilmesi; tapu kütüğündeki sicile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunması gerekeceğinden, ikinci el durumundaki kayıt maliki davalının iyiniyet savunmasının sübutu halinde adı geçenin taşınmazı edinimine değer verileceği ve TMK 1023'ün koruyuculuğundan yararlanacağı-
Satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazların belirlenen tarımsal niteliğinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı İl veya İlçe Müdürlüğünden sorulup görüşü alındıktan sonra tescilin mümkün olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Türk hukuk sisteminde, tapu kayıtlarının oluşumunda illilik prensibi sebebiyle, ihalenin ayakta bulunması ya da feshi isteğinin reddedilmiş olmasının, temelde yolsuz tescil nedenini ortadan kaldırmayacağı ve bu konuda tapu iptali tescil davası açılabileceği-
Davacı tüketici yüklenicinin temlikine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekmektedir. Mahkemece görev hususu re’sen gözetilerek işlem yapılması gerekirken çekişmenin esasının incelenip hükme bağlanmasının hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Tapu iptali ve tescil-
Davacıların haricen satın aldıkları bağımsız bölümde halen oturmakta oldukları ve davalının bitişik bağımsız bölümün maliki olduğu ve anılan taşınmazda oturduğu gözetilerek, davalı yüklenici şirket ile davacılar arasındaki akdi ilişkinin varlığından bilgisi olup olmadığı davalı tarafından taşınmazın kötüniyetli olarak tescilinin yapılıp yapılmadığının dosyada mevcut tüm deliller ile davalı aleyhine açıldığı bildirilen diğer dava dosyaları da celp edilerek incelenmesi ve değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Dava konusu parselin, mülkiyetinin Hâzineye ait olduğunun tespitine ilişkin kararın kesin hüküm olup sonradan davalı Belediye tarafından, tek taraflı işlemle ve ihdas suretiyle çekişmeli taşınmazın sicil kaydının oluşturulması da yasal olmayıp, yolsuz tescil niteliğinde sayılması gerekeceği-
Bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde oluşmuş hisselerin üçüncü şahıslara satılması devredilmesi veya rehnedilmesi yasaklanmakta olup bölünemez büyüklüklerin üzerinde alana sahip parsellerdeki hisselerin üçüncü şahıslara satılmasında, devredilmesinde veya rehnedilmesinde bir sakınca bulunmadığı; ancak ifraz yapılırken tarım arazilerinde bölünemez büyüklüklerin altında parsel oluşturulamayacağı-