Açılmış olan «muris muvazaası»na dayalı davalarda, «miras bıra-kanın sağlığında, davacılara da taşınmazlarının bir kısmını bedelsiz veya sembolik bedellerle temlik etmiş olduğu»nun ileri sürülmesi halinde, bu hususun araştırılarak, miras bırakanın gerçek amacının tesbit edilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği (Miras bırakanın mevcut taşınmazlarını, tüm mirasçılarına ayrı ayrı temlik etmesi halinde mirasçıları arasında gerçekten bir paylaştırma yapmak amacı gütmüş olup olma-dığının araştırılması gerekeceği) -
Muris muvazaası - Muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davalarında, murisin asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması ve murisin diğer mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla dava konusu işlemi yapmış olduğunun kanıtlanması halinde, tapunun muvazaa nedeniyle iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Miras bırakanın, bütün taşınmazlardaki paylarını kanuni miras-çıları olan davacılar dışında ikinci eşinin çocukları, kardeşi M.’in oğlu ve torunu olan davalılara gerçek değerlerinin çok altındaki değerlerle temlik etmesinin, miras bırakanın gerçek iradesinin satış değil bağışlamak olduğunu göstereceği -
Bir kimsenin malvarlığının tümünü veya ona yakın bölümünü, ölün-ceye kadar, bakma sözleşmesi ile başkasına devretmesinin, olayların akışına ters düşeceği ve bu temlikin «gizli bağış» sayılıp, tenkisi gerekeceği -
Tapusuz taşınmazların mülkiyeti, zilyetliğin devri (teslim) ile geç-tiğinden, bu tür taşınmazların satışlarında 1.4.1974 T. 1/2 sayılı İçt. Bir. K.’nın uygulanamayacağı (Miras bırakan tarafından bu tür taşınmazlara ilişkin olarak yapılan satışların muvazaa nedeniyle iptallerine karar verilemeyeceği) -
3.060.000 TL kıymetindeki bir taşınmazın davalıya 711.000 TL bedelle satılmış olması ve bu bedelin dahi gerçekte ödenmemiş olduğunun anlaşılması halinde, «bedelde muvazaa»nın değil, «satış sözleşmesinde muvazaa»nın kabulü ve tapunun bu nedenle iptali gerekeceği -
Ölünceye kadar bakma akdi, «ivazlı» bir akit olduğundan, «mahfuz hisse kurallarını ihlal amacıyla yapılmış olduğu» kesin biçimde kanıtlanmadıkça, bu akdin tenkisine karar verilemeyeceği -