Dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle usulden reddine dair kararın 06.11.2018 tarihinde kesinleşmesine, davacının dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine ilişkin dilekçesinin HMK'nin 20. maddesinde düzenlenen iki haftalık süreden sonra 22.11.2018 tarihinde sunulmasına göre Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararının onanması gerektiği-
Alacaklı vekilinin dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesi şeklindeki başvurusunun HMK'nun 20/1. maddesinde öngörülen iki haftalık kesin süre içerisinde olmadığı anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince; kamu düzeni ile ilgili olan HMK'nun 20. maddesi uyarınca re’sen takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Üçüncü kişinin İİK’nin 96 ve devamı maddelerine dayalı istihkak iddiasına-
Görevsizlik kararı veren mahkemenin bu kararında, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine karar vermekle yetineceği, dava dosyasını karar kesinleşmeden ve talep olmadan kendiliğinden (re'sen) görevli mahkemeye gönderemeyeceği, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi ve davaya görevli mahkemede devam edebilmesi için görevsizlik kararının kesinleşmesi ve bu tarihten itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekeceği-
Müdahalenin men'i ve ortak alanlara kal ile birlikte haksız işgal tazminatına karar verilmesi talepli davada müdahalenin men'i ve kal davasının tefrik edilerek Sulh Hukuk Mahkemesinde derdest olduğu anlaşılmakla bahsedilen mahkemedeki yargılamada müdahale edilen alanların neler olduğunun tespiti sonucu mahkemece verilecek kararın kesinleşmesi beklenilerek kesinleşen yerler yönünden (müdahale edilen yerler) ecrimisil talebi hakkında inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği- Kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olması mutlak bozma nedeni olduğu-
Sulh Hukuk Mahkemesinin hüküm fıkrasında, karar kesinleştiğinde dosyanın re'sen ........ Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, istinaf yoluna başvurulmaması üzerine kararın kesinleştirildiği, HMK 20. maddesinde belirtilen kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre geçmeden dosyanın görevli mahkemeye gönderildiği dikkate alındığında, davacının yasada öngörülen bu süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebinin olmayacağının peşinen kabulünün varsayılamayacağı-
Alacaklının dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi yönündeki talebi iki haftalık kesin süre içerisinde olmadığından asıl icra dosyasındaki takibin açılmamış sayılması durumunda olan bir takip olduğu, daha sonra takibin açılmamış sayılması yönünde alınacak kararın tespit niteliğinde olduğu, bu durumda olan bir dosyadan haciz için talimat yazılamayacağı, HMK'nun 20. maddesi hükmünün kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle aleyhe bozma ilkesinin de nazara alınamayacağı dikkate alınarak icra mahkemesince bu gerekçe ile icra müdürünün haciz yapılmaması yönündeki işleminin doğru olduğu kabul edilerek şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Asliye Hukuk Mahkemesinin bozma ilamı doğrultusunda Tüketici Mahkemesine yönelik görevsizlik kararı üzerine davacı vekili tarafından süresi içerisinde görevli mahkemeye gönderilme talebinde bulunulmadığından ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına ilişkin hükümde davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Usul ekonomisi gereği, mahkemece dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddedilebileceği-
Gerekçeli kararın davacı vekilin işyerindeki çalışanına verilerek tebligatın yapıldığına ilişkin, SGK kayıtları ile vekilin işyerinin bulunduğu yerde yapılan kolluk araştırması sonucunda davacı vekilinin daimi çalışanının bulunmadığı tespit edildiğinden, gerekçeli karar tebliğine ilişkin tebligatın usulsüz olduğu-