Davacının, davalı idare tarafından asfalt çalışması sırasında menhole sıcak asfalt boşaltmak suretiyle kendisine ait yeraltı kablolarına zarar verildiğini belirterek uğradığı zararın tazminini istediği- Hizmet kusurundan doğan zararlardan dolayı İdari Yargılama Usulü Yasası'nın 2/1-b maddesi gereğince idareye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerektiği-
Davacının, davalıların hatalı inşa ettiği setler ve daha önceden konulan motopompların sökülmesi sonucu yağan yağmur sularının tarlasında birikerek göl oluşturduğu, ektiği buğdayın çimlenemeden çürümesi nedeniyle uğradığı zararın tazmini istemi ile dava açtığı- Yerel mahkemece hizmet kusurundan doğan zararlardan dolayı İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince idareye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerektiği gözetilerek, davalı DSİ Genel Müdürlüğü yönünden yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Davalı İSKİ'nin 2560 sayılı Yasa kapsamında bir kamu kurumu olduğu ve kamu hizmeti yaptığı ancak, çalışmalarının özel hukuk hükümlerine bağlı bulunduğu ve tacir sıfatını taşıdığı, davalının, haksız eylem niteliğindeki tutumundan kaynaklanan uyuşmazlığın da, adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği-
Davaya konu olayda, 12/10/2010 tarihinde davacının iş yerinde soruşturma dosyası kapsamında polis memurları tarafından arama işlemi yapıldığı, davacının, bu işlemin kanuna aykırı ve usulsüz yapıldığını ve bu nedenle zarara uğradığını belirterek manevi tazminat isteminde bulunduğu- CMK'nun 142/2. maddesine göre davanın Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Davacının, davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan kanal ıslah çalışmaları esnasında, evinin çevresinde bulunan meyve ağaçlarının kesilmesi nedeniyle tazminat istediği- Davalının Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü bir kamu tüzel kişisi olduğu- İdare’nin hizmet kusuru niteliğindeki eylemi sonucu meydana gelen zararlardan dolayı İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince İdare’ye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerektiği-
Davacının, dava dışı borçlusu aleyhinde başlattığı icra takibinde yine dava dışı sigorta şirketine İİK 89/1 maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilmesini istediğini, ihbarnamenin davalı PTT'nin alo 169 post hizmeti kanalıyla ulaştırılmasının istendiğini, bu hizmette tebliğ evrakının aynı il içinde 4 saatte, farklı il içinde ise ertesi gün tebliği gerekli iken evrakın 6 gün sonra tebliğ edildiğini, bu arada sigorta şirketinin borçlusuna ödeme yaptığını, kendisinin icra takibinin aciz vesikasına bağlandığını alacağını davalının kusurlu hizmeti nedeni ile tahsil edememesinden dolayı uğradığı zararın ödetilmesi isteminde bulunduğu- Posta gönderilerinin doğru ve güvenli bir şekilde ve zamanında adrese teslimi ve bu kapsamdaki işlerin denetlenmesi PTT Genel Müdürlüğü'nün kamu hizmeti kapsamındaki görevleri arasında olduğu, bu görevin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinin hizmet kusuru niteliğinde olduğu- İdarenin işlem ya da eylemi nedeni ile doğan zararlardan dolayı; idari Yargılama Usulü Yasası'nın 2/1-b maddesi gereğince İdare'ye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerektiği-
Davacının dava konusu ettiği taşınmazlarda ekili üründe meydana gelen zararın hesaplandığı ancak, 837 parsel maliki dava dışı kişinin olmasına, davacı tarafından bu parsel üzerindeki ürünün kendisine ait olduğunu ispata yarar kira sözleşmesi ya da muvafakatname ibraz edilmemiş bulunmasına karşılık bu parsel yönünden de zarar hesaplanmasının doğru olmadığı-
Davacının dava konusu ettiği taşınmazlarda ekili üründe meydana gelen zararın hesaplandığı ancak, 1280 parsele yönelik iki kez hesap yapıldığı- Dava konusu edilen 1280 parsele ekili ürün yönünden mükerrer zarar hesaplayan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının doğru olmadığı-
Davacı-borçlunun haczedilerek yediemin deposuna kaldırılmış olan halılarının burada çıkan yangın sonucunda zarar gördüğü belirterek zararının ödetilmesi istemiş olup haczedilen davaya konu halıların, ilgili dosyada satılarak paraya çevrildiğini, davacının dosya borcunun bu miktarda azaldığını, eldeki davada halıların bedelinin tahsiline karar verilmesi halinde, davacının aynı halılar için iki kez tahsilat yapmış olacağını iddia edildiğinden, mahkemece davalının iddiasının incelenmesi, davaya konu olan halılardan satılan var ise, bedellerinin tazminat miktarından düşülmesi gerektiği-
Davacının, Berçenek köyünde bulunan dava konusu parsellerde ekili ürünün, Afşin-Elbistan termik santralinin çevreye yaydığı zararlı gazların ve küllerin etkisi ile zarar gördüğünü, verimin düştüğünü iddia ederek uğradığı zararın ödetilmesi isteminde bulunduğu- Taşınmazın tapuda işlem gördüğü tarihin, üzerinde ekili olan ürünün hasat tarihinden sonrasına isabet ettiğinden söz konusu parselin tedavül kayıtları getirtilerek dava edilen 2012 yılı ürünün zararının oluştuğu tarihte kim adına kayıtlı olduğunun araştırılması ve varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği-