İstihdam edenin, müstahdem veya işçilerini seçerken, onları çalıştırırken, başkalarına zarar vermemelerini sağlamakla ve buna dikkat ve özen göstermekle yükümlü olduğu,bunlara uyulmaması durumunda kusur veya ihmal nedeniyle sorumluluğun gündeme geleceği- Davacının kimlik bilgileri ve imzası kullanılarak davalı bankadan çek tahsili yapıldığı anlaşıldığı ve bu nedenle davacının ceza mahkemesinde yargılanmasına neden olunduğuna göre, davalı bankanın meydana gelen olayda hukuki sorumluluğu olduğu-
Usulsüz ve hileli olduğu iddia edilen işlemler nedeniyle icrada sattırılan taşınmazın tapusunun iptali davasının tasarrufun iptali davası niteliğinde olmadığı-
Davacı kracının, kiraladığı davalıya ait dükkana iddia ettiği eşyaların getirildiğini ve tahliye anında davalının elkoyduğunu kanıtlaması gerektiği- Tazminat istemiyle açılan davada, davacı dava dilekçesinde "vs. deliller" demek suretiyle yemin deliline de dayandığından davacıya davalı kiralayan şirkete yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Tedavi hatası nedeniyle açılan manevi tazminat istemine ilişkin davada, kamu görevlisi sıfatını taşıyan davalıların, görevlerini gereği gibi yerine getirmediklerinden (T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy.K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) belirtilen ilkeler ışığında, davanın idari yargı yerinde ve idareye karşı açılması gerektiği-
Uluslararası standartlara uygun verilmeyen geçiş belgesi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkin uyuşmazlıkta, İYUK. mad. 2/1-b uyarınca, davalı Sanayi ve Ticaret Odasına karşı idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerekeceği-
Adli makamlarca, dava ya da takibin muhataplarına yapılan tebligatların doğru ve güvenli bir şekilde adrese teslimi ve bu kapsamdaki işlerin denetlenmesi PTT Genel Müdürlüğü'nün kamu hizmeti kapsamındaki görevleri arasında olduğu, davalı idarenin adli tebligatlarla ilgili faaliyetleri tekel şeklinde yürütülen kamusal bir faaliyet olduğundan, bu görevin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesi hizmet kusuru niteliğinde olduğu ve idarenin işlemi ya da eylemi nedeni ile doğan zararlardan dolayı; İYUK. 2/1-b gereğince İdare’ye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerektiği-Davalı Adalet Bakanlığı aleyhine icra müdürünün usulsüz tebligata rağmen icra takibini kesinleştirdiği, gerekli özeni göstermediği, icra müdürünün de kusurunun bulunduğu gerekçesiyle açılan davada, icra müdürünün muhatap adına tebligat yapılan kişilerin gerçekte var olup olmadıklarını ve kimlik bilgilerini kontrol etme yükümlülüğü bulunmadığından, davacı zararından davalı Adalet Bakanlığı'nın sorumlu tutulmasının isabetsiz olduğu-
Haksız eylemde zararın kapsamının eylem tarihine göre belirlenmesi gerektiğinden, mahkemece elkoyma tarihindeki küçükbaş hayvanların değeri tespit edilerek belirlenen miktardan müterafık kusur indirimi yapılması gerekeceği-
Davacı, davalı işveren vekilinin haksız eylemi sonucu işinden ayrıldığını bildirerek bu nedenle uğradığı maddi ve manevi zararın ödetilmesini istediğine göre davaya bakma görevinin iş mahkemesine ait olduğu-
Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemlerine ilişkin olup, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturacağından, bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup davanın o kurum (idare) aleyhine, tam yargı davası açılması gerekeceği-
Devlet Hastanesinde doktor olan davalı, nöbetçi olduğu ve doğum için hastaneye yatan davacıya müdahale için arandığı halde gelmeyerek, davacının ölü doğum yapmasına neden olduğu iddiasıyla manevi tazminat istemiyle açılan davanın adli yargı yerinde görülemeyeceği ve bu davanın davalının çalışmakta olduğu kuruma aleyhine açılması gerektiği-