Haksız eylem sebebiyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemiyle açılan davada, haksız eylem aynı zamanda ceza kanununda ya da ceza hükümlerini taşıyan özel kanunlarda suç teşkil ediyorsa ve bu yasalarda, bu eylem için daha uzun bir zamanaşımı süresi tayin edilmişse, tazminat davasının da ceza davasına dair zamanaşımı süresine tabi olduğu- Hukuk mahkemelerinde açılacak tazminat davalarına uygulanacak ceza davası zamanaşımı sürelerinin, mahkemece ağırlatıcı veya hafifletici nedenler dikkate alınarak hükmedilen ( kişisel ) ceza sürelerine göre değil, TKC. mad. 66'da  ayrı ayrı gösterilen üst süreler üzerinden hesaplanacağı- Haksız eylemin gerçekleştiği 22.11.2002 tarihi gözetildiğinde, beş ( 5 ) yıllık dava zamanaşımı süresinin 22.11.2007 tarihinde dolduğu, eldeki davanın ise, dava zamanaşımı süresi geçtikten sonra 18.12.2009 tarihinde açıldığı- Davacının, ceza davasına katılmış ise de, şahsi hak talebinde bulunmadığından, ceza davasına müdahale talebi dava zamanaşımı süresini kesmeyeceği- Yerel mahkemece, zararın doğduğu tarihin 29.4.2004 olarak kabul edilmesi, ceza davasında kesinleşen haksız eylem tarihinin 22.11.2002 olması karşısında, bu yöndeki kabulü yerinde değil ise de, sonucu itibariyle zamanaşımı süresi dolduğundan davanın reddine karar verilmesinin doğru olduğu- 

Taraflar arasındaki "maddi ve manevi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 2.2.2012 gün ve 2009/394 E - 2012/30 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından ...