Davacının bankadan aldığı kredi borcunu sözleşme şartlarına uygun olarak ödememesi halinde sözleşme gereğince kullandırılan kredinin teminatı olarak maaşından kesinti yapılmasını kabul etmesi ve diğer teminat öngören hükümlerin sözleşmeye konulmasına rıza göstermesinin haksız şart olarak kabul edilemeyeceği-
Davacının bankadan aldığı kredi borcunu sözleşme şartlarına uygun olarak ödememesi halinde sözleşme gereğince kullandırılan kredinin teminatı olarak maaşından kesinti yapılmasını kabul etmesi ve diğer teminat öngören hükümlerin sözleşmeye konulmasına rıza göstermesinin haksız şart olarak kabul edilemeyeceği-  Davacının taksitlerin maaşından ödenmesini ihtirazı kayıtsız kabul edip daha sonra dava açıp kesinti bedelini geri istemesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu-
Borçlunun, kredi kartı sözleşmesinin devam ettiği süreçte bankaya verdiği tüm ödemelerin emekli maaşından yapılmasına ilişkin muvafakat ile maaşına bloke konulabileceği-
Davacı ile davalı arasında düzenlenen kredi kartı sözleşmesinin 40. maddesinde davalı bankaya davacının bankada bulunan mevduat ve hesapları üzerinde bloke hakkı tanındığının anlaşıldığı, somut olayda davalı bankanın İİK. kapsamında bir haciz uygulaması bulunmadığından İİK’nun 83. maddesinin uygulama yerinin bulunmadığı, bu durumda sözleşme hükümleri gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Sözleşmenin her sayfasını okuyup, maaşından kesinti yapılması talimatı evrakına el yazısı ile ad ve soyadını yazıp imzalayan ve emekli maaşı ile geçinen, başka bir geliri olmadığı fakirlik kağıdından anlaşılan davacının maaşına göre oldukça yüksek miktarlı tüketici kredisini kullandıktan ve bu krediye ilişkin yaklaşık 3 yıl kesinti yapıldıktan sonra bu kesintinin haksız ve hukuka aykırı olduğundan bahisle yapılan kesintilerin iadesini talep etmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğu-
Emekli maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve kesilen paranın iadesi istemine ilişkin davada ek sözleşmedeki taahhüdü kapsamında davacının davalı banka nezdindeki maaş hesabına bloke konularak kesinti yapılması haksız şart niteliğinde olmadığı- Bireysel kredi sözleşmesi ve kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan banka alacağı sebebiyle emekli maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılamayacağı ve kesilen paranın iadesi istenemeyeceği-
Davacının bankadan aldığı kredi borcunu sözleşme şartlarına uygun olarak ödememesi halinde sözleşme gereğince kullandırılan kredinin teminatı olarak maaşından kesinti yapılmasını kabul etmesi ve diğer teminat öngören hükümlerin sözleşmeye konulmasına rıza göstermesinin haksız şart olarak kabulü mümkün olmayıp, borcun ödenmemesi üzerine bankanın, davacının emekli maaşına bloke konulacağına dair hükmüne dayanarak kesinti ve tahsilat yapmasında hukuka aykırılık bulunmadığının kabulü gerektiği-
Davanın usulden reddi, işin esasının incelenmesine engel teşkil etiğinden takibin asıl borçlu ile kefile aynı anda yapıldığı ,aynı anda takibin mümkün olmadığını kabul edip hem usulden hem esastan reddin mümkün olmadığı-
İcra müdürlüğünün mahkemeye verdiği cevabi yazı ile alacaklının borçlunun emekli maaşına haciz talebi olduğu, ancak icra müdürlüğünce yazılan herhangi bir haciz müzekkeresi bulunmadığı bildirildiğinden, mahkemece; şikayet tarihi itibarı ile icra müdürlüğünün dosyasından borçlunun emekli maaşına konulmuş bir haciz olmadığından şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Takip dayanağı ilamın boşanma, tazminat, nafakaya ilişkin olduğu bilinerek, birikmiş ve işleyecek nafaka ile maddi tazminat alacağının takibe konulması üzerine İcra Müdürlüğü'nce, işyerine yazılan maaş haciz müzekkeresi ile işleyecek aylık nafakanın tamamı için haciz kararı verilmesinde Yasa'ya aykırılık olmadığı; adi alacak niteliğinde olan birikmiş nafaka ve tazminat alacağına ilişkin hacizde ise İİK. mad. 83 uygulanması gerektiğinden, borçlunun maaşından devam eden nafaka miktarı kadar kesinti yapılmasından sonra birikmiş nafaka ve tazminat alacağı için İİK. mad. 83 uyarınca kesinti yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı; takibe konu tazminat alacağı yönünden borçlunun maaşı üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-