Davacı kredi müşterisinin, davalı banka ile imzaladığı kredi sözleşmesi sırasında verdiği muvafakatin İİK. mad. 83/a gereğince geçersiz olduğu, İİK. (mad. 83/a) ve 5510 s. Kanunda (mad. 93) yer alan düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, emredici nitelikte olduğundan, davacının sessiz kalmak suretiyle davalı bankanın yapmış olduğu blokelere "zımnen muvafakat ettiği" şeklindeki değerlendirilmenin hataı olduğu-
Haczedilen bir malın haczi kabil olmadığını ileri sürmesi hâlinde, icra memurunun kendiliğinden haczi kaldırma yetkisi bulunmadığından, haczedilmezlik şikâyetiyle icra mahkemesine başvurulması gerektiği- Kendiliğinden araştırma ilkesi gereğince, icra mahkemesi şikâyeti incelerken tarafların ileri sürdüğü deliller yanında kendisi de ileri sürülen vakıaların açıklığa kavuşması için tanık dinleyebileceği, bilirkişiye başvurabileceği, gerektiğinde keşfe karar verebilieceği ve şikâyet dilekçesinde belirtilmemiş olsa bile şikâyete konu işlemlerle ilgili olanları kendiliğinden çağırıp dinleyebilieceği- Emekli maaşına konulan haczin kaldırılması istemine ilişkin şikayette, icra memurunun yasanın amir hükmüne aykırı bir işlem yapıp yapmadığını mahkemenin kendiliğinden araştırarak aydınlatması gerektiği- İcra takip dosyasında borçlunun emekli maaşı üzerine haciz konulması için ilgili kuruma yazılan müzekkereye verilen cevapta haczin sıraya konulduğu bildirildiğinden, belirtilen müzekkereler uyarınca borçlunun emekli maaşı üzerine haciz konulup konulmadığının Sosyal Güvenlik Kurumundan sorularak açıklığa kavuşturulması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği- Gerek icra daireleri arasında ve gerekse icra mahkemesi ile icra daireleri arasında görev değil, iş bölümü ilişkisinin söz konusu olduğu- Şikâyet yoluyla icra mahkemesine yapılan başvuruda da maktu başvurma harcı ile maktu karar ve ilamı harcı alınacağı- Mahkemeler veznesine tek harç (başvurma ve peşin karar ve ilam harcı) yatırılmak suretiyle iki ayrı icra dosyası için şikâyette bulunulmuş ise de, bu harcın hangi icra dosyası için yatırıldığı belirgin olmadığından, harcın hiç yatırılmadığından söz edilemeyeceği ve bu nedenle, iş bölümü uyarınca dosya tefrik edilip emekli maaşına haciz uygulamış olan icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesine gönderildiği takdirde harcın tamamlanmasının mümkün olduğu, bu nedenle icra mahkemesince ilgili şikâyet bakımından tefrik kararı verilerek, dosyanın ilgili icra mahkemesine gönderilmesi gerektiği-
Haksız haciz nedenine dayalı el konulan emekli maaşının iadesi istemine istirdat davası yerine, haczedilmezlik şikayeti ile ilgili olarak icra mahkemesine başvuruda bulunulması gerektiği-
Davacı tarafından kredi borcunun ödenmemesi üzerine, davalı banka tarafından kredi sözleşmesinin verdiği yetkiyle davacının emekli maaşına bloke konulmasının, 5510 s. K. mad. 93 ve İİK. mad. 83 uyarınca mümkün olmadığı- Hacizden önceki bir dönemde haczi caiz olmayan bir malın haczedilebileceği hakkında alacaklı ile yapılan anlaşmanın geçerli olmadığı ve davacının maaşı üzerinde haciz bulunmasa da, davalı bankanın maaş hesabı üzerinde bloke uygulamasının haciz sonuçlarını doğuracak nitelikte olduğu-
İcra müdürlüğünce yapılan maaş hacizlerinin ve yapılması gereken kesintilerin İİK. mad. 355 uyarınca bildirilmesi üzerine, borçlunun görev yaptığı kurumca düzenlendiği anlaşılan ve maaş hacizleri ile ilgili yapılan sıralamanın "sıra cetveli" niteliğinde olmadığı- Mahkemece sadece muvazaanın tespit ile işlemin iptaline karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, kurum tarafından yapılan sıralamanın sıra cetveli niteliğinde olduğu kabul edilerek hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Emekli olan borçlunun, kredi sözleşmesinde kredi ödemesinin banka hesabından mahsup edileceğini kabul etmesinin; borçlu emeklinin, emekli maaşının haczine ilişkin bir kabulü anlamına gelmeyeceği- Emekli borçlunun, bankanın dava açıldığı tarihten itibaren ödemeyi mahsup etmesine rağmen itiraz etmemesi ancak dava ile birlikte vadesi gelmiş borçlarının iadesi ve hesaptan kesinti yapılmamasını istemesinin dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı
Borçlunun, tüketici kredisine ihtirazi kayıt koymadan kesintiye ilişkin muvafakatın geçerli sayılacağı bu nedenle on beş ay sonra borç ödendikten sonra kredi miktarını geri istemesinin iyi niyetli sayılmayacağı-
İcra müdürlüğünce yapılan maaş hacizlerinin ve yapılması gereken kesintilerin İİK. mad. 355 uyarınca bildirilmesi üzerine, İl Müftülüğü’nce düzenlendiği anlaşılan ve maaş hacizleri ile ilgili yapılan sıralamanın "sıra cetveli" niteliğinde olmadığı- Hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlıysa da, hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re'sen uygulayıp neticeye vardırmakla yükümlü olduğundan, mahkemece, davanın (TBK. mad. 19) muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğunun kabulü ile ispat yükü yönünden genel ilkelere uygun olarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği-
Bankanın rehin, hapis ve takas hakkı hüküm altına alındığı, bankaya hesap ve alacaklar üzerinde rehin, takas ve mahsup hakkı tanındığı kredi sözleşmesindeki taahhüt kapsamında davacının davalı banka nezdindeki maaş hesabına bloke konularak kesinti yapılmasının haksız şart niteliğinde olmadığı-
Emekli maaşı üzerindeki haczin kaldırılması ve önceki kesintilerin iadesine ilişkin şikayetin, taraf teşkilinin sağlanarak ve şikayetin duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği- İcra dairesinin bağlı olduğu İcra Mahkemesinin şikayeti incelemeye kesin yetkili olduğu-