Fabrika otel vs. binalar kendileri ipotek edilmiş ise bunların ipoteğin kapsamına giren bütünleyici parça ve bu fabrika, otel vs. için eklenti sayılabilecek mahcuzların haczedilmezliğinin ipotek lehtarı tarafından ileri sürülebileceği- Fabrikanın ve makinelerin bulunduğu taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde taşınmazın vasfının tarla niteliğinde olduğu anlaşıldığından, tarla üzerinde bulunan fabrikadaki makinelerin mütemmin cüz veya eklenti kapsamına girmeyeceği-
Mahcuzların mütemmim cüz ve teferruat niteliğinde olup olmadıkları, konusunda uzman bilirkişiden alınacak rapor ile belirlenerek, TMK'nın 686/1 ve 862/1 maddeleri gereğince rehin kapsamında kaldıkları (İİK'nın 83/c koşullarında ipotek akit tablosunda yazılmasa dahi) tespit edildiği takdirde TMK'nın 862. maddesi uyarınca ipoteğin, taşınmazın bütünleyici parçaları ve eklentileri ile birlikte yükümlü kılacağı düzenlendiğinden, taşınmazların cebri icra yolu ile satışında ihalenin kesinleşmesi koşulu ile taşınmazın mülkiyeti ihale tarihinde alıcıya geçeceğinden taşınmazlar içinde yer alan aynı mahcuzların daha sonraki bir tarihte ihalesinin yapılmasının sonuç doğurmayacağı-
Borçlunun şikayetine konu ödemeler bir defaya mahsus yapılan ödemeler olmayıp, maaştan sayılan, koşula bağlı olmayıp her ay ödenmesi süregelen ek ödeme ve döner sermaye gelirleri olduğundan (kesinti her ay tekrarlandığından) şikayetin süreye bağlı olmadığı-
12. HD. 18.10.2023 T. E: 228, K: 6315
Sıra cetvelinin şikayetçi alacaklıya 11.03.2020 de tebliğ edildiği ve 2 gün sonra şikayet davası açma süresinin bu alacaklı için durduğu, 2480 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı'nda ifade edilen 15.06.2020 tarihinde yeniden başlayan sürenin bitmesine 15 günden az kaldığından sürenin son gününün 30.06.2020 tarihi olacağı, bu itibarla şikayetçi alacaklının davasının süresinde olduğunun kabulü ile işin esasına girilerek çözülmesi gerekirken aksi düşünce ve yanılgılı gerekçelerle şikayetin usulden reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
"Her nevi ücret" (İİK 83) kapsamına giren ek ders ücretinin kısmen (¼'ünün) haczinin mümkün olduğu- "Ek ders ücreti, maaş kapsamında olmadığından tamamının haczedilebileceği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Borçlunun maaşı üzerinde birden fazla haciz bulunduğu, borçlunun şikayetçi belediyeye nakil olduğu ............. Belediyesinden şikayetçi belediyeye gönderilen nakil ilmuhaberinde maaş üzerindeki hacizlerin eksik bildirilmesi nedeni ile şikayete konu dosyaya ilişkin kesintiye başlanıldığı, borçlunun şikayetçi belediyeye nakil olduğu belediyece borçlunun maaşı üzerindeki hacizlere ilişkin sonradan bildirim yapılması ve birden fazla icra müdürlüğü tarafından maaş haczi müzekkeresi yazılmış bulunması ve tasarrufun iptali davaları nedeniyle şikayetçi belediyenin haciz kesintisi yapmadığı, olayın seyrine göre, gelinen aşamada şikayetçi belediyenin hangi dosya haczinin önce olduğu konusunda değerlendirme yapamayacağı görülmekle belediyeye atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı, bu nedenle İİK’nın 356. maddesi gereğince şikayetçi belediyeye muhtıra çıkarılmasının koşullarının oluşmadığı- Maaş kesintisine ilişkin hangi icra dosyasına ödeme yapılacağına ilişkin sıralamanın takip dosyası alacaklısının başvurusu üzerine incelenebileceği-
İcra dosyasındaki muvafakat beyanı takibin kesinleşmesinden önce olduğundan, İİK'nun 83/a maddesi hükmüne göre geçersizse de, muvafakatin geçersizliğinin somut olayın özelliği bakımından haczin kaldırılması için başlı başına bir neden sayılmayacağı- Borçluya ait maaşın en az 1/4 'ünün haczi zorunlu olduğuna göre, mahkemece, haczedilen 3.000,00 TL'nın borçlunun aldığı aylık maaşının tamamına oranlanarak, 1/4 oranının aşılmadığının belirlenmesi halinde şikayetin reddine, 1/4 oranının aşıldığının tespit edilmesi halinde ise 3.000,00 TL'nin borçlunun bir aylık tam maaş miktarından çıkarılarak, kalan maaş tutarının borçlu ve ailesinin geçinmesine yeterli olup olmadığı değerlendirilerek, geçinebileceği aylık maaş miktarı, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak saptanıp oluşacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davacının, tüketici kredisi sözleşmesinden doğan borcu nedeniyle, maaş hesabına konulan blokenin kaldırılması ve kesilen bedelin iadesi istemiyle açmış olduğu davanın reddine karar verilmesinin gerektiği-
Bankaya, "sözleşmelerden doğan mevcut ve müstakbel borçların teminatı olarak banka nezdindeki maaş hesaplarından bloke, rehin, hapis, virman ve mahsup işlemleri suretiyle alacağını tahsil yetkisi" veren sözleşme hükümlerinin İİK 83/a gereğince geçerli olmadığı- Banka tarafından davacının maaş hesaplarına bloke konulmasının hukukî dayanağı bulunmadığı gibi geçersiz sözleşme hükümlerine dayalı ve İİK’nın 83. maddesine aykırı bir şekilde tahsil edilen meblağın davacıya iadesi gerektiği- "Taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin esas alınması gerektiği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-