Davacının adi yazılı sözleşmeyle malikinden haricen yer satın alarak üzerine bina yaptığı ve bu sözleşme gereğince temliken tescil talebinde bulunduğu anlaşıldığından davacının iyi niyetli olduğunun kabulünün gerekeceği,bu tür davalarda, temliken tescile karar verilebilmesi için iyi niyetli olmanın yanında, yapı kıymetinin taşınmazın değerinden açıkça fazla olup olmadığı araştırılması, davacının dava konusu taşınmazdan satın aldığı ve üzerine bina inşa ettiği bölümün ifrazının mümkün olup olmadığı incelenmesi, davacının inşa ettiği zorunlu kullanım alanı da krokide gösterildikten sonra davacının inşa etmiş olduğu binanın değeri belirtilen zorunlu kullanım alanı ile karşılaştırılmak suretiyle arsa değerinden fazla olup olmadığı araştırıldıktan sonra bir karar verilmesi gerekeceği-
Kadastro çalışması yapılan taşınmazlarda, tutanakların askıya çıkarıldığı tarihten itibaren 30 gün içinde kadastro mahkemesinde açılan davalarda veya bu süre içinde dava açılmamış tutanak kesinleşmişse, Kadastro Kanunu’nun 12/3 maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde kadastrodan öncesi nedenlere dayanılarak genel mahkemelerde açılacak davada muhdesatın arzdan ayrı olarak beyanlar hanesine yazılmasının istenebileceği-
Paylı mülkiyete konu bir taşınmazda maliklerden her birinin, müşterek mülkiyete konu taşınmaza elatılması halinde, bu elatmanın önlenmesini tek başına istemesi mümkün ise de; elatmanın yanı sıra kal isteminin de söz konusu olduğu hallerde tüm müşterek maliklerin birlikte dava açmaları ge­rekeceği- Ağaçların sökülüp götürülmesi hayatiyetlerini kaybettirecek, ekonomik değer taşımaları nedeniyle de aşırı zarar ortaya çıkacağından sebepsiz zenginleşme olmaması için arsa sahibi davacının, ağaçlar nedeniyle iyiniyetli olmayan malzeme sahibine bir miktar tazminat ödemesinin gerekeceği; ödenmesi gereken tazminatın ağaçların arazi maliki için taşıdığı en az değerle sınırlı olacağı-
Yıkım istekli davalarda, tüm kayıt maliklerinin davada yer almalarının zorunlu olduğu-
Davanın, tapu iptali ve tescil istemi olduğu, davacının taşınmazda bulunan ağaçların bedelinin tahsiline yönelik istemi yönünden, taşınmazın taraflar arasında 1/3 pay oranında mülkiyete konu olduğu, buna göre davalının bilirkişilerce bulunan bedelin yarısından sorumlu olacağı gözetilmeden, bedelin tamamının davalıdan tahsiline karar verilmesinin doğru olmadığı-
Muhdesat ve taşınmaza yapılan eklemelerin tespitiyle yetinilmesi gerekirken, sebepsiz zenginleşme gerçekleşmeden, bedelin tahsiline karar verilemeyeceği-
İnşaatın kal’i ve ecrimisil talepli açılan davanın nitelik olarak zilyetliğin korunması olarak düşünülemeyeceğinden dava değerine göre yetkili mahkemenin belirleneceği-
Taşınmazın etrafının tel örgü ile çevrilmesi suretiyle yapılan yapıların 3194 sayılı Yasanın 18. maddesinin uygulanmasına imkan vermeyeceği- Kavak ağaçlarının dikilen kişi tarafından sökülüp götürebileceğinden menkul hükmünde olduğu- Basit nitelik taşıyan ve 3194 Sayılı Yasanın 18. maddesinin uygulanmasına imkan vermeyen nitelikteki yapıların söz konusu olduğu durumlarda muhtesat bedelleri ödenmeden elatmanın önlenmesinin istenebileceği-
Bina arazi malikinin rızası alınmaksızın malzeme sahibi tarafından yapılmış ise, yıkılıp sökülmesi aşırı zararın doğumuna yol açmadıkça arazi sahibinin yıkılıp sökülmesini isteyebileceği, somut olayda, davalı binasının günün ekonomik koşulları ve paranın satın alma gücüne göre yıkımının fahiş zarar doğurduğunu söyleyebilme olanağının bulunmayacağı-
İyiniyetli olmadığı anlaşılan malzeme sahibinin başkasının arazisi üzerine yaptığı malzemelere ilişkin olarak, arazi sahibinin MK 722/2 hükmüne göre malzemenin sökülüp alınmasını isteyebileceği, malzeme sökülüp alınmaz ise, malzeme için yapılan giderlerin değil, giderler nedeniyle taşınmaz malikinin zenginleştiği miktarın iadesinin malzeme sahibince istenebileceği-