E.tmanın önlenmesi, yıkım ve zararın tazmini isteklerine ilişkin davada yıkımı istenilen muhdesatın istenildiği taktirde kolayca sökülüp, yıkılabilir nitelikte bulunduğu, bu durumda yıkımın da fahiş zarar doğurmayacağı-
Dava konusunun davacı tarafından üçüncü kişiye devredilmesi halinde devralan kişinin davacı sıfatı ve buna bağlı olarak dava takip yetkisi kazanacağı ve davanın yeni davacı ile sürmesi gerekeceği-
E.tmanın önlenmesi, yıkım ve eski hale getirme isteğine ilişkin davada, elatma olgusunun mevcut olması halinde; taşınmazın eski hale getirilmesinden davalı firmanın da, sözleşme gereği hafriyat işini verdiği yüklenici şirketinde sorumlu olacakları-
Çekişmeli yapıların taşkın kısımlarının yıkılması halinde binaların geri kalan bölümlerinin de yıkılacağı belirlendiğinden, binaların tamamının kaim bedelinin saptanması, hükümden önce depo edilen miktar gözetilerek eksik kalan kısmın davalı yararına depo ettirilmesi için davacıya önel verilmesi, bedelin depo edilmesi halinde elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesi gerekeceği-
Davacılar, her ne kadar hafriyat sonucu ağaçlarının göçtüğünü ileri sürerek tazminat talebinde bulunmuşlarsa da; anılan parselde hafriyat öncesi kendilerine ait ağaçların olduğunu kanıtlayamadıklarından açılan tazminat istemli davanın reddi gerekeceği-
Tapu sicillerinin tutulması kamu düzeni ile ilgili olup, hakim doğru sicil oluşturmakla yükümlü olduğundan ölü kişi adına tescil kararı verilmiş olmasının hatalı olduğu-
Yıkım isteği bakımından ortaklığın giderilmesi davasının bekletici sorun kabul edilerek orada belirlenecek duruma göre neticeye gidilmesi gerekeceği-
Kabul kapsamına alınan çekişmeli yer üzerindeki muhtesatların değeri esas alınmak suretiyle belirlenecek dava değeri üzerinden harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davaya konu edilmeyen muhtesatların değeri de ilave edilmek suretiyle belirlenen dava değeri üzerinden fazla harç ve vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Arzın mütemmim cüz'ü (bütünleyici parçası) olan muhdesatların, zeminin mülkiyetine tabi olmaları nedeniyle; yıkım istekli davalarda, davanın yıkımı istenen muhdesatın ana nüvesinin üzerinde bulunduğu taşınmazın tüm maliklerine yöneltilmesinin zorunlu olduğu-
T.M.K.'nun 722. maddesinde düzenlendiği üzere yapı arazinin bütünleyici parçısı olup; (mütemmim cüzüdür) hukukumuzda da zemininin ayrı kişiye, üstündeki binanın başka kişiye ait olması değil tek mülkiyet esasının benimsendiği, Kat Mülkiyeti Yasası'nın 3. maddesine göre de, kat mülkiyeti, arsa payı ve ana taşınmazdaki ortak yerlerle bağlantılı özel bir mülkiyet olduğu ve binanın, sahibine kişisel hak sağlayacağı ve bina sahibinin ancak bedel isteyebileceği-