Kefilin, borçlu ile beraber müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu sıfatı ile borcun ödenmesini üstlenmiş olması halinde, alacaklının asıl borçluya müracaat ve rehinleri satmadan önce kefil aleyhine takipte bulunabileceği ( Not: Yeni TBK. m 586/I de yapılan yeni düzenleme ile; alacaklının müteselsil kefil hakkında icra takibinde bulunmadan önce borçluya gönderdiği ihtarın sonuçsuz kalması veya borçlunun açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde bulunması gerekmektedir)-
İhtiyati haciz kararı ‘geçici bir tedbir işlemi’ olup ‘takip işlemi’ sayılmayacağından, asliye ticaret mahkemesince verilen tedbir kararının, ihtiyati haciz kararının uygulanmasına etkisi bulunmayacağı (uygulanmasını önlemeyeceği)–
Cirantanın üçüncü bir kişiye yaptığı cironun iptâl edilmiş olması halinde, geriye dönüş cirosuna gerek olmadan bonoyu elinde bulunduran cirantanın -İİK'nun 257. maddesindeki koşulların gerçekleştiğini kanıtlayarak- ihtiyati haciz isteyebileceği–
Bayilik sözleşmesindeki "yetki kaydı"na göre çekler hakkında ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği–
Ancak İİK. mad. 257/II'de öngörülen sebeplere dayalı olarak verilen ihtiyati haciz kararının -takip tarihinde- vadesi gelmemiş olan senetleri muaccel hale getireceği–
İhtiyati haciz kararının, niteliği itibariyle borçlunun malları üzerinde ‘geçici bir tedbir’ uygulanması amacına yönelik olup, ilam niteliğinde bulunmadığından, buna dayanılarak müstakilen ‘ilamların icrası yoluyla’ takip yapılamayacağı–
Alacağın rehinle temin edilmiş olması halinde aksine sözleşme yapılmış olsa bile alacaklının, önce rehine müracaat etmeden borçlu hakkında ihtiyati haciz isteyemeyeceği–
Boşanma kararının eklentileri ilam kesinleşmeden takip konusu yapılamazsa da mahkemece İİK. 257/II uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmişse, bu karara dayanılarak adı geçen ilamın takip konusu yapılabileceği–