İflas davalarında “kesin yetki” kuralı (kamu düzenine ilişkin) öngörülmüş olduğundan mahkemece öncelikle “borçlunun muamele merkezinin neresi olduğu”nun araştırılarak kendisinin yetkili olduğu sonucuna varılması halinde, uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerekeceği-
İflas kararının tanınmasına ve tenfizine ilişkin davanın –bu dava iflasa ilişkin olduğundan- yargılamanın asliye ticaret mahkemesinde yapılması gerekeceği-
Yönetim hizmetlerinin ifası amacıyla yapılan sözleşme değerlendirilip dosyaya ibraz edilen tahkime ilişkin belgenin tasdikli örneği celbedilip yeminli tercümesi de yaptırılarak davalının sözleşme dolayısıyla sorumlu tutulup tutulmayacağının, sulh ve ibra sözleşmesinin bu sorumluluğa etkisinin ne olduğu ibra sözleşmesinde kıdem tazminatı ile yangın projesine ilişkin taleplerin hariç olduğu hususunun gözeltilmesi, davalıya hizmet sunulmasına rağmen sözleşmeden sorumlu tutulup tutulmayacağının tartışılması, Hakem Mahkemesi'ne sunulan belgenin kimin tarafından imzalandığı, davanın tarafları açısından bağlayıcılığının niteliğinin olup olmadığının irdelenmesi, dosyaya sunulan faturaların davalının defterinde kayıtlı olup olmadığının incelenip, değerlendirilmesinden sonra uygun sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, ayıplı malların davalıda bulunması nedeniyle bu malların değeri saptanarak depo kararı oluşturulmuş ise de, bedeli uyuşmazlık konusu olan kumaşlar (ürünler) üzerinde teknik inceleme yapılamamış ve davacının sattığı mallardaki ayıbın niteliği, derecesi,ayıplı kumaşın kullanılacak nitelikte olup olmadığı saptanmadığından, mahkemece, bu konuda konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınarak ve BK’nun 202 maddesi kapsamında değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerekeceği-
İflas davalarının, tarafların dava konusu üzerinde serbestçe tasarruf yetkileri bulunmaması nedeniyle tahkime elverişli olmadığı, iflas kararının üçüncü kişileri de ilgilendiren, borçlunun tüm malvarlığının tasfiyesine yol açan bir karar olması nedeniyle, iflas kararını verme yetkisinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti Yargısı tekelinde olduğu, hakem heyetinin iflas kararını verme yetkisi bulunmadığı, davalının açtığı tahkim davası sonucunda takas def’ine konu iddialarının reddine karar verildiği ve borcun İİK. mad. 158/2 gereğince 7 gün içinde ödenmesi hususundaki ihtara uyulmadığı gerekçesiyle, iflas davasının kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu-
İflas davalarında görevli mahkemenin, (iflas davasının) borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemesi olduğu-
İİK.’nun 154. maddesinin uygulanması amacıyla İcra Müdürlüğüne yapılmış bir ipotek fekki talebinin mevcudiyeti halinde, ortada bir icra takibi olduğuna göre ipoteğin kaldırılmasının gerekip gerekmediğine İcra Mahkemesi’nin görevli olduğu, ipoteğin niteliğinin görevli mahkemenin tayinine etkisinin bulunmadığı-
İflas ve iflasın ertelenmesi davalarının mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemesinde açılması gerekeceği-