İtirazın kaldırılması ve iflas davalarının öncelikle davacının alacaklı, davalının ise borçlu olduğuna ilişkin bir maddi hukuk yargılamasını, sonrasında şartların mevcudiyeti halinde borçlu-davalının iflasına karar verilmesini gerektiren davalardan olduğu- İflas kararını ancak davalının muamele merkezi mahkemesinin verebileceği (İİK.m.154)- Bu kuralın, iflas kararı verilmesi konusundaki devlet egemenliği ilkesi açısından hüküm ifade ettiği-
Taraflar arasındaki distribütörlük sözleşmesi gereğince tahkim şartı bulunduğu, bozma ilamında belirtilmesine rağmen İngiltere ve Galler Kanunları yönünden hiç bir araştırma yapılmadığı anlaşıldığından, rapor alınıp ayırca borcun ödenip ödenmediği de araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
İflas davalarında yetki kamu düzeni ile ilgili olduğundan, (iflas davalarında yetkinin) mahkeme tarafından re'sen dikkate alınması gerektiği- Bu durumda mahkemece, mahkemenin kesin yetkisine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK'nın 114/1-ç ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken kesin yetki bulunmayan hallerde kurulması gereken hüküm şekline uygun olarak gerekçede ve hüküm fıkrasında "mahkemenin yetkisizliğine, yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin usulden reddine" ibarelerine yer verilmesinin doğru olmadığı-
Şirketin muamele merkezini taşıdığı -ticaret sicili gazetesinde ilan edilen- yer asliye ticaret mahkemesinde iflasın ertelenmesi davasının görüleceği- İflasın ertelenmesi davasından önce, şirketin kayıtlı olduğu ticaret sicilinin (ve bunun sonucunda, yetkili mahkemenin) değiştirilmesi, hakkın kötüye kullanılması sayılır mı?
Davacı şirketin muamele merkezi değişikliğinin dava tarihinden sonra ilan edildiği, 3. kişiler açısından ilandan önce bu değişikliğin hüküm ifade etmeyeceği, dava tarihi itibariyle davacı şirketin muamele merkezinin bulunduğu yer itibariyle mahkemenin kesin yetkisine ilişkin dava şartı yokluğundan HMK'nın 114/1-ç ve 115/2. maddeleri uyarınca iflasın ertelenmesine ilişkin davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği- İflas erteleme talebi ile ilgili ilanlar yapılmış ve kayyım atanmış ise de, kayyım atanmasına ilişkin karar ile kayyımın mahkemece belirlenmiş görevi ve yetkilerinin ve bunların sınırlarının ilanı ve ticaret siciline tescili ile erteleme talebinin ticaret siciline tescili gerekirken, bu hususlar yerine getirilmeksizin karar verilmesinin, İİK'nın 179/a maddesi hükmüne aykırı olduğu-
İflas davalarında, yetkinin kamu düzenine ilişkin ve kesin olduğu-
Sıra cetveline itiraz davasının ilan tarihini izleyen onbeş gün içinde açılması gerektiği- Eğer alacaklı tebliğe elverişli adres gösterip masraf yatırmış ise dava açma süresinin tebliğden itibaren başladığı- İflas tarihinden sonra doğan bir alacağın tahsili için açılacak olan davanın sıra cetveline itiraz davası olmayıp bu davanın genel hükümlere göre genel mahkemelerde açılması gerektiği, bu davada sıra cetveline itiraz davalarındaki sürelerin uygulanmayacağı-
İflas davalarının borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerde, iflastan sonra açılacak sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davalarının da iflasa karar verilen mahkemede görüleceği, bu hususun Yasa’da açıkça düzenlenen kamu düzenine ilişkin bir yetki kuralı olduğu-
İİK. mad. 154 gereğince, iflas ve iflas davasındaki usul hükümlerine göre incelenmesi gereken iflasın ertelenmesi davalarında kesin yetkili mahkemenin, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olduğu-
İflasın ertelenmesi davalarında kesin yetkili mahkemenin, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olduğu-