Takip alacaklısının, senet lehtarının üvey abisi olması nedeniyle “lehtar ile keşideci arasındaki ilişkiyi bilebilecek durumda olması” nedeniyle, ”senedin teminat senedi olduğu“ hususunun kendisine karşı da ileri sürülebileceği-
Çeki, lehtarın tahsil cirosu ile devralan alacaklının, vekilhamil durumunda olup, senet üzerinde mülkiyet hakkı olmadığı için cirantayı takip edemeyeceği ancak keşideciyi takip edebileceği; diğer bir anlatımla, çeki tahsil cirosu ile alan hamilin, kendi cirantasını takip edemeyeceği fakat diğer cirantalar ile keşideciye karşı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabileceği-
Bonoyu elinde bulunduran kimsenin, son ciro, beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı taktirde “yetkili hamil” sayılacağı-
Cironun “bedeli teminattır”,”bedeli rehindir” ibarelerini yahut rehini ifade eden herhangi bir kayıt ihtiva etmesi halinde, hamilin poliçeden doğan bütün hakları kullanabileceği-
Çek nedeniyle sorumluluk için, keşidecinin imzasının bulunması yeterli olup, ayrıca keşide edenin isim veya soyadının yazılı olmasının gerekmediği-
“Senedin teminat senedi olduğu”na dair itirazın “şahsi def’i” olarak ancak taraflar arasında ileri sürülebileceği; iyiniyetli alacaklılara (cirantalara) karşı ileri sürülemeyeceği-
Keşide gününü içermeyen senedin “çek” niteliğini kazanamayacağı; sonraki tarihli çeklerin geçerli olduğu; yasal ibraz süresinin başlangıcının çekte keşide günü olarak gösterilen (yazılan) tarih olduğu - Çekin üzerinde yazılı keşide tarihine on günlük ibraz süresinin ilavesinden sonra, altı aylık zamanaşımı süresinin hesaplanması gerekeceği-
Bir çek veya senette bir kısım yazıların farklı el ürünü olmasının, senet veya çekin geçerliliğine etkili olmayacağı-