“Takip konusu senetlerin/çeklerin kambiyo senedi niteliğinde bulunmadığı” ya da “alacaklının bu senetlere/çeklere dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamayacağı” saptansa dahi, takip borçlusunun borcu kabul edip ödeme iddiasında bulunması (yani; takip konusu borcu kısmen ya da tamamen ödemiş olduğunu belirtmiş olması) halinde, icra mahkemesince -İİK.170/a-II uyarınca- “takibin iptaline” karar verilemeyeceği-
Alacaklı tarafından dosyaya sunulan protokolde, takip konusu çeke açıkça atıf yapılmış ve bu çekte yer alan borç da borçlu tarafından kabul edilmiş olduğundan, borçlunun “bu çeke dayalı olarak yapılan takibin İİK. 170/a uyarınca iptalini” isteyemeyeceği-
Takip konusu senet arkasında yazılı olan “………….. Bankasından alınan 30.000 TL’nin 15.000 TL’sini ödemek üzere bu senet verilmiştir. Taksitler ödenmediğinde bu senet tahsile verilir” şeklindeki yazının, senedin “teminat senedi” olduğunu göstereceği-
Vadesi başka şekilde gösterilen veya birbirini takip eden vadeleri gösteren bonolar batıl olduğundan; biri rakamla 31.12.2008 diğeri yazı ile 31.12.2009 olmak üzere, birbirinden farklı iki ayrı vade tarihini ihtiva eden senede dayanılarak, kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapılamayacağı-
Alacaklı vekili tarafından icra mahkemesine verilen cevap dilekçesinde “takip konusu senedin teminat senedi olduğu”nun kabul edilmiş olması halinde, icra mahkemesince “takibin iptaline” karar verilmesi gerekeceği-
Çekin keşide tarihinin daha sonra değiştirilmesi ve keşidecinin paraf imzasının bulunmamasının, değişiklikten önceki keşide tarihine göre süresinde ibraz edilmiş çekin "kambiyo senedi" sayılmasına engel teşkil etmeyeceği-
Alacaklı vekilinin, başlattığı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte “keşideci şirketin adının takip talebinde hatalı belirtildiğini” ileri sürerek, bunun düzeltilmesini talep etmesi halinde icra mahkemesince duruşma açılarak, borçludan diyeceği sorularak ve ticaret sicilinden adı geçen şirketlerin kayıtları getirtilerek, bunların aynı şirket olup olmadığının araştırılarak, sonucuna göre şikayetin çözümlenmesi gerekeceği-
İcra mahkemesinin kararlarının temyiz incelemelerinin Yargıtay’da duruşmalı olarak yapılamayacağı - “Takip dayanağı bonoda çift vade bulunduğundan, kambiyo senedi niteliğinde bulunmadığına” karar veren icra mahkemesinin, bu kararla birlikte, ayrıca İİK.170/a’da öngörülmediği halde borçlu yararına tazminata da hükmedemeyeceği-
Bonoda yazılı olan “tanzim tarihi”nin gerçeğe uygun olmasının gerekmediği; tanzim edildiği tarihten önce veya sonraki bir tarihi taşıyan bononun geçerli olduğu - “Takip dayanağı senedin tanzim tarihinin ve zorunlu unsuru olmayan yetkili yerin, alacaklı tarafından anlaşmaya aykırı olarak doldurulmuş olduğu”nun yazılı belge ile ispat edilmesi gerektiği-
İcra mahkemesince, İİK.l70/a uyarınca; keşide yeri olarak bonoda gösterilmiş olan yerin “idari birim” niteliğinde olup olmadığının doğrudan doğruya araştırılması gerekeceği; ”idari birim”den maksadın 'il','ilçe','bucak' ve ‘köy’ tüzel kişileri olduğu-