Taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı 'ilan giderleri' gibi 'paraya çevirme masrafı' olarak kabulü gerekeceği- Yargıtay'ın değişen içtihatlarına göre 'birden fazla taşınmazın aynı ilanla satışa çıkarılması halinde, satış bedelinin muhammen bedelin %50'sini ve satış masraflarını karşılayıp karşılamadığının tespiti; toplam paraya çevirme gideri satışı yapılan taşınmaz sayısına bölünmek suretiyle ayrıca müstakil harcamalar var ise bu miktara eklenerek İİK'nın 129. maddesindeki koşullara uygun şekilde satışın gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin belirlenmesi' şeklinde olduğu-
İhale tarihinden sonra borcun kapatılmasının ihalenin geçerliliğine bir etkisi olmayıp, hem alacaklı hem de ihale alıcısı tarafından dava kabul edilmedikçe ihalenin feshine karar verilemeyeceği, borçluya kıymet takdir raporu ve satış ilanının usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, süresinde kıymet takdirine itirazda bulunulmadığı, bu nedenle Taşınmazın kıymetine ilişkin hususların bu aşamada ileri sürülemeyeceği, kıymet takdirinin üzerinden 2 yıldan fazla süre geçmediği, satış kararında tirajı en yüksek 5 gazeteden birinde ilana karar verildiği, mahkemece yapılan araştırmaya göre ilan yapılan Türkiye gazetesinin en fazla tiraja sahip 5 gazeteden biri olduğu cevabı verildiği, fesat iddiası yönünden ihaleye katılımın engellendiği yönünde somut bir iddia ileri sürülmediği, mahkemece bu hususta delil ve tanıklarını bildirmek üzere davacı tarafa verilen kesin süre içinde delil ve tanık listesi bildirilmediği, ihale bedelinin İİK'nun 129. maddesi koşullarına uygun olduğu, rüçhanlı alacağı karşıladığı, resen yapılan değerlendirmede de feshi gerektiren bir olguya rastlanmadığı, bu nedenle ihalenin feshi isteminin reddine ilişkin verilen mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak 7343 Sayılı Kanunla Değişik 134/5-3 maddesi gereğince Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi, ihale tarihinden sonra dosya alacağının kapatılmış olması nazara alınarak şikayetçi borçlu aleyhine hükmedilen para cezasının ihale bedelinin %1'i olarak takdirinin gerektiği-
İcra takibini yapan alacaklı tek olup, paraya çevirme giderlerini de satış dosyasında icra takibini yapan alacaklı yaptığından ve ihalenin feshi isteminden sonra, dosya alacaklısı yaptığı bu masrafları talep hakkından feragat ettiğinden, ihale bedelinin paraya çevirme ve paraların paylaştırılması masraflarını da karşılamasının gerekmeyeceği- İhale bedeli muhammen bedelin yüzde ellisini karşıladığından borçlunun bir zararının da bulunmadığı ve ihalenin feshi isteminin reddi gerektiği- "Feragatin davanın taraflarını ilgilendirdiği, şikâyet yolu ile memurluk işleminin yasaya uygun olup olmadığının denetlendiği, feragatle usulüne uygun olmayan işlemin sonradan hukuken geçerlilik kazanamayacağı, bu yolla istekliler arasında haksız rekabet oluşabileceği" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı ilan giderleri gibi 'paraya çevirme masrafı' olarak kabulü gerekeceği- Birden fazla taşınmazın aynı ilanla satışa çıkarılması halinde, toplam paraya çevirme gideri satışı yapılan taşınmaz sayısına bölünmek suretiyle masraflar tespit edilerek, ayrıca müstakil harcamalar var ise bedele eklenerek oluşacak sonuca göre İİK.'nin 129. maddesindeki koşullara uygun şekilde satışın gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin belirlenmesi gerekeceği-
Alacaklı vekili tarafından bir yıllık satış isteme süresi geçmeden 17.06.2019 tarihinde taşınmazların satışının talep edildiği ve aynı sürede 1.000,00 TL satış avansının yatırıldığını, alacaklı vekili tarafından satış talebinin süresinde yapılması ve satış avansının yatırılması nedeniyle takibin düştüğünden bahsedilemeyeceğini, satış ilanının şikayetçi vekiline 02.01.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, ihalenin feshini isteyen şikayetçinin kendisi dışındaki diğer ilgililere satış ilanının tebliğ edilmediği hususunu ileri süremeyeceğini, satış kararına uygun olarak gazete ilanının yapıldığını, ihaleye ilişkin şartname ve satış ilanının kıymet takdiri raporuna uygun olarak hazırlandığını, ihalenin elektronik ortamda usulüne uygun olarak ilan edildiğini, İİK'nın 129. maddesi uyarınca ihale bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin yüzde ellisi ile paraya çevirme ve paraların paylaştırma masraflarını karşıladığını, satış ilanının gün ve saatlerine uyulduğunu, açık arttırma tutanağının yasanın aradığı tüm şartları içerdiğini, satış ilanında KDV'nin hatalı gösterildiği ve satışa hazırlık işlemlerine yönelik diğer şikayetlerle ilgili süresinde şikayet hakkı kullanılmadığından bu hususların ihalenin feshi aşamasında ileri sürülemeyeceğini, resen yapılan değerlendirmede de feshi gerektiren bir olguya rastlanmadığını, her ne kadar şikayet konusu taşınmazlar muhammen bedelin üzerinde satılmış ise de; borçlunun şikayet dilekçesinde İİK'nın 150/e maddesine göre takibin düşmesi nedeniyle satışın yapılamayacağı yönünde şikayetinin de bulunduğunu ve bu nedenle işin esasının incelendiğini, mahkemece de işin esası incelenmesine rağmen hukuki yarar yokluğu nedeniyle şikayetin reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını, 7343 Sayılı Kanunla Değişik İİK'nın 134/5-3 maddesi gereğince fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı görülmekle Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alınarak üç taşınmazın ihale bedeli toplamı üzerinden %5 oranında para cezasına hükmedilmesi gerektiği-
İİK.nın 129/1. maddesine uygun bir şekilde taşınmazın kesinleşen kıymet takdiri üzerinden ihaleye çıkartıldığı, muhammen bedelin %50'si ve paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını da karşılayacak şekilde satıldığı, İİK madde 126'ya uygun ilanın yapıldığı, İİK madde 128/a-3.fıkrası uyarınca kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl geçmeden ihalenin yapıldığı, İİK madde 114/2 cümle uyarınca satış ilanının elektronik ortamda da yapıldığı, internet ortamından teklif verilmediği, resen yapılan değerlendirmede de kamu düzenine ilişkin herhangi bir fesih sebebi de bulunmadığı- Ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin %10'u olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı-
Şikayetçi borçlu aleyhine ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmiş ise de 7343 Sayılı Kanunla Değişik İİK'nın 134/5-3 maddesi gereğince fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı görülmekle Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin %10'u olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı-
Davacı .......’nın borçlu şirket temsilcisi olarak borçlu şirket adına ihalenin feshi davasını açma hakkı var ise de; takibin taraflarından olmadığı gibi, takip dayanağı kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olmasının ipotekli takipte kendisine borçlu sıfatı kazandırmayacağı tabi olmakla birlikte, tapu sicilindeki ilgililerden yada ihaleye pey sürmek suretiyle iştirak edenlerden de olmadığından, İİK’nın 134/2. maddesi gereğince, kendi adına bu davada aktif husumet ehliyeti bulunmadığının kabulü gerekeceği, o halde; Bölge Adliye Mahkemesince; İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle yeniden esas hakkında verilen kararla, gerekçeli karar başlığının davacılar kısmına ........’nın yanı sıra ......... ... A.Ş.’nin de yazılması ve davacı ..... yönünden davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine ve aleyhine para cezasına yer olmadığına, diğer davacı ...... A.Ş. yönünden ise, dava tarihi itibariyle 7343 sayılı Kanun'un 12. maddesi ile İİK'ya eklenen 111/a maddesinin yürürlükte olmadığı ve somut uyuşmazlıkta uygulanamayacağı tabi olmakla, müflis borçlu şirket yönünden ihalenin feshi sebebi bulunmadığından, davanın esastan reddine ve 7343 sayılı Kanun'la değişik İİK'nın 134/5-3. maddesi gereğince fesih gerekçeleri ile Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alınarak davacı şirket aleyhine para cezasına hükmedilmesi gerekirken, gerekçeli karar başlığında tarafların hatalı yazılmasının ve bunun sonucu olarak da para cezasının davada aktif husumet ehliyeti bulunmayan ....... aleyhine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
İhale bedelinin satışa konu taşınmazın muhammen değerinin % 50'si ile o mal ile güvence altına alınan ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından hangisi fazla ise bu miktarı ve ayrıca bu miktara ilave olarak paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi gerektiği- Bu şartın ihalenin feshi şikayetlerinde mahkemece re'sen değerlendirilmesi gerektiği- İpotek alacaklısı banka tarafından İİK. 100. maddesi gereğince söz konusu dosyada verilen cevabi yazı ile bankanın alacağının bildirildiği ve buna göre ihale bedelinin rüçhanlı alacağı karşıladığı- Satış ilanına ilişkin tebliğlerin sadece muhatabını ilgilendirdiği- Şikayet dilekçesinde ileri sürülmeyen iddiaların istinaf aşamasında incelenemeyeceği- Şikayetçiler aleyhine hükmedilen para cezasının % 5 oranına düşürülmesi gerektiği-
Somut uyuşmazlıkta, şikayetçi/borçlu aleyhine ihale bedelinin %10' u oranında para cezasına hükmedilmiş ise de, 7343 sayılı Kanun'la değişik İİK'nun 134/5-3 maddesi gereğince fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı görülmekle, Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin %10' u olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı-