Yardım nafakası talebine-
Yardım nafakası talebine-
Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihtiyaçları ve harcamaları dikkate alındığında, mahkemece iştirak nafakasından indirim yapılmasına dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmediği, ancak anlaşmalı boşanma davasında belirlenen yüzdelik şartın kaldırılarak, iştirak nafakasına hükmedilmesinin hakkaniyete uygun bulunmadığı, bu nedenlerle, yüzdelik şartın kaldırılmasına yönelik talebin reddine karar verilmesi gerekirken, senelik %20 oranındaki artırma kararının kaldırılmasına karar verilmiş olmasının doğru görülmediği-
Çocuk ergin olduğu halde eğitime devam ediyorsa, anne ve babasının durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlü olduğu-
Müşterek çocuğun reşit olduğu tarihten itibaren lehine tedbir nafakası istenemeyeceği-
Açıköğretim fakültesinde eğitim görmenin yardım nafakası istemeye mani olmadığı-
Dava tarihi itibariyle davacı çocuk reşit olup, iki yıllık meslek yüksekokulu mezunu olduğu, aynı zamanda, eğitimini 4 yıllık bir fakültede devam ettirerek şu anda 3. sınıf öğrencisi olduğu, meslek yüksekokulundan mezun olmakla birlikte, mesleğine uygun bir iş bulamadığı; özel yeteneği nedeniyle düğünlerde müzik aleti kullanarak, cüzi bir miktar para kazandığı, kazandığı paranın, ihtiyaçlarını karşılamadığı ve okulunun harç ve giderlerine de yetmediği, bu durumda, davacı çocuğun davalı babanın yardımına ihtiyacı olduğu- Baba yoksulluğa düşmüş çocuğuna yardım etmek zorunda olduğundan, mahkemece davacı yararına hakkaniyete uygun bir miktarda yardım nafakasına hükmolunması gerektiği-
Üniversite eğitimine devam eden reşit davacının, davalı babasından ve dava dışı annesinden öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteme hakkı bulunduğu-
İştirak nafakasına ilişkin davada, davacı çocuğun; yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, davacı çalışan anne ile nafaka yükümlüsü babanın ekonomik durumunun belirlenmesi ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak uygun nafakaya hükmedilmesi gerektiği-
Yardım nafakasının; aile bireylerini yoksulluktan kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödev olduğu, ancak kanun koyucu, yardım nafakasını, kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiş bulunduğu, Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olmasının, yükümlüyü borcundan kurtarmayacağı gibi, herhangi bir nedenle aile bağlarının zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiş olduğu- Yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği;  mahkemece; davacının dava dışı annesinin ekonomik ve sosyal durumu etraflıca araştırılıp hasıl olacak sonuca göre davacının ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek miktarda nafaka takdiri yoluna gidilmesi gerekeceği-