Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür İştirak nafakası takdir edilirken çocuğun yaşı ihtiyaçları, okul seviyesi sosyal çevreye göre yaşam seviyesi velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı ve TMK'nın 4. maddesinde düzenlenen hakkaniyet ilkesine uygun bir miktarda nafakaya hükmedilmesi gereği-
Velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile baba arasında her hafta Pazar günü şeklinde kurulan ilişki, davacı annenin velayet görevini yerine getirmesini engelleyeceği gibi davacıyı her haftasonu Pazar günleri eve bağlı hale getireceği-
Boşanma davasında müşterek çocuk lehine takdir edilen iştirak nafakasının nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve hakkaniyet ilkesine göre belirlenmesi gerektiği-
Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılmasının mali gücü oranında olacağı davacının çalışmadığı, herhangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı anlaşıldığından davacı kadının, velayetleri babaya bırakılan müşterek çocuklar için iştirak nafakası ile sorumlu tutulmasının doğru bulunmadığı-
Velayeti farklı ebeveyne verilen çocukların velayet verilmeyen eşle kişisel ilişkileri düzenlenirken; görüşme dönemlerinde çocukların bir arada ve birbirlerini görebileceği şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi gerekeceği-
Velayet düzenlenirken analık babalık duygularından önce küçüğün üstün yararının dikkate alınacağı-
Kişisel ilişki düzenlemesi yapılırken; bayram günleri ve Temmuz ayında kurulan kişisel ilişkinin, çocukların bir arada olamayacağı şeklinde düzenlenmesinin ve çocukların da birbirlerini görebilecekleri şekilde bir düzenleme yapılmasına dikkat edilmemesinin isabetsiz olduğu-
Nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakasının TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmasının ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan dengenin korunmasının gerekeceği-
Tarafların gelir durumları, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu ve genel ihtiyaçları doğrultusunda, anlaşmalı boşanma davasında protokol ile belirlenen iştirak nafakasının indirilmesinin hakkaniyete uygun bulunmadığı-
Ayın belli haftalarında kişisel ilişki kurulması gerekeceği-