Borçlar Kanununa tabi olan yerlerde, akit kural olarak sözleşmede öngörülen süre hitamında sona ereceği ve mecurun kira parası hakkında taraflar arasında anlaşmazlık bulunması durumunda kira akdinin asli unsurlarından olan kira bedeli konusundaki uyuşmazlık nedeniyle, artık devam eden bir kira sözleşmesinin varlığından sözetme olanağı olmayıp, ortada devam ettiğinden söz edilebilecek bir kira akdi bulunmadığına göre musakkaf olmayan kiralananlara yönelik açılan kira tespit davasında görev genel kurala göre belirlenmesi gerekeceği-
Kira parasının yeni dönemde tespitinde kiralananın, yeniden kiraya verilmesi halinde getirebileceği kira parası belirlenmesi, hakimce bu kira parası dikkate alınmak suretiyle hak ve nesafete; özellikle tarafların kira sözleşmesinden bekledikleri amaçlarına uygun makul bir kira parasına hükmedilmesi gerekeceği-
Ödenmeyen kira alacağının tahsili istemi-
Sözleşmede, kira parasının yıllık enflasyon oranına göre arttırılacağı düzenlenmiş ise de hangi kurum tarafından açıklanan hangi oranın esas alınarak artış yapılacağı açıkça kararlaştırılmamış olduğundan, bu haliyle sözleşmedeki artış şartı belli ve muayyen olmadığından hüküm ifade etmeyeceği; davalı tarafından sunulan bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ÜFE ve TÜFE oranlarının ortalamaları alınarak ortaya çıkan oranın baz alınması gerektiğini, bunun da %7,635 olduğu, Temmuz 2010 tarihinden itibaren ödemesi gereken aylık kira parasının 1184 TL olduğu bildirilmiş olup mahkemece davalının belirttiği kira miktarı üzerinden hüküm kurulması gerektiği-  Davacı tarafından başlatılan icra takibinde 2010 yılı eylül ayı kira alacağı da istenmiş ve mahkemece 2010 yılı eylül ayı kira alacağı yönünden de davanın kabulüne karar verilmişse de 2010 yılı eylül ayı kira alacağının takip tarihi itibarıyla muaccel hale gelmemiş olduğundan eylül ayı kira alacağı yönünden istemin reddi gerektiği-
Sözleşme özel şartları 7.maddede kararlaştırılan TEFE, TÜFE ortalaması artış oranı geçerli, belirgin ve muayyen olup, tarafları bağlayacağı-
Kira uyarlaması (ihtiyati tedbir konulması kararına itiraz) isteminde, davanın ve uyuşmazlığın esasını halleder şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesi HMK’nu 394/5’ne aykırı olduğundan, mahkemece davalı vekilinin itirazının kabul edilerek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
İtirazın iptali, takibin devamı ve kiralananın tahliyesi istemi-
İtirazın iptali-Tahliye-