Kişisel hak niteliğinde olan satış vaadine dair hak tapu kaydına işlenmekle ayni etkinlik ve aleniyet kazandığından, beş yıl süre ile üçüncü kişilere karşı ileri sürülebileceği (Satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh edilmesinden sonraki tarihi taşıyan hacizlerin, şerh sahibi alıcıyı bağlamayacağı, bu nedenle satış vaadinin şerhinden sonra taşınmazı haciz ettiren alacaklıya, sıra cetvelinde, şerh sahibi alıcıdan sonra yer verilmesi gerekeceği- Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin tapuya şerh verilmesinden sonra konulan hacizlerin geçersiz olduğu)–
«Sıra cetvelindeki alacaklının alacağının sıradan çıkarılması gerektiği» iddiasının genel mahkemede inceleneceği—
Borçlunun üçüncü kişideki alacağı üzerine alacaklı tarafından ihtiyati haciz konulduktan sonra, borçlu tarafından yapılan temlik işleminin hukuki sonuç doğurmayacağı—
Tapu kaydında «ihtiyati haciz» şerhi bulunan taşınmaz üzerinde -ihtiyati haciz, kesin hacze dönüştükten sonra- ipotek kurulması halinde, satış bedelinin garameten taksim edilmesi gerekeceği-
«Sıra cetveline itiraz» davalarında (şikayetlerinde) yetkili mahkemenin (icra mahkemesinin), sıra cetvelini düzenleyen icra dairesinin bağlı olduğu mahkeme/icra mahkemesi olduğu—
Ana para ipoteğinde; ipoteğin «ana para» dışında «takip giderleri» -satış tarihine kadar- «gecikme faizi» gibi eklentileri kapsadığı (bunları da teminat altına aldığı)—
«Kendi alacağının sıra cetveline alınmadığını» veya «noksan alındığını» bildirerek, sıra cetveline itiraz eden alacaklının, bu itirazını mahkemeye bildirmesi gerekeceği-
Tapuda malik görünen borçlunun borcundan ötürü, bu mal üzerine haciz konulmasına satış vaadi sözleşmesinin engel olmadığı-
Sıra cetveline yönelik şikayetlerde, şikayetçi ipotekli alacaklının, bir başka ipotekli alacaklının sırasına itiraz etmesi halinde, ipoteklerin hangi derecede kuruldukları tesbit edilerek, uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekeceği–
Şikayet yolu ile «sıra cetveline itiraz» başvurusunu inceleyen icra mahkemesinin, ilama bağlı alacağın muvazaalı olduğunu kabul edemeyeceği—