Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaanın, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü olduğu; söz konusu muvazaada miras bırakanın gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemekte olduğu; ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devrettiği- Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilecekleri-
Mirasbırakanları ...'in ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlardaki payını 1979 yılında davalılara temlik ettiğini, mirasbırakanın taşınmazları satmasını gerektirir ihtiyacı olmadığını, devirlerin mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek tapu kayıtlarının miras payı oranında iptali ile adına tesciline, mümkün olmadığı taktirde miras payı oranında bedelin tahsiline, bunun da mümkün olmadığı takdirde tenkisine-
Görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de TMK mad. 706, TBK mad. 237 ve Tapu Kanunu mad. 26'da öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği- Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerektiği- Tanık deliline dayanan davacılar vekili celsede tanık bildirmeyip mevcut delillere dayandıklarını beyan etmiş ise de, dosyadaki delillerle de temlikin muvazaalı olarak mal kaçırma kastı ile yapıldığı iddiası usulen kanıtlanamadığı-
Muris muvazaasına dayalı davada iddiaların yazılı belge ile, yazılı belge yok ise yemin delili ile kanıtlanması gerekeceği- Taraflar arasında düzenlenen ve davalı tarafından imzası inkar edilmeyen belge yazılı delil niteliğinde olup İl Tarım Müdürlüğünden verilen cevabı yazıya göre de tarla niteliğindeki çekişmeli taşınmazın bölünebilmesi 5403 sayılı Yasaya göre mümkün olmadığı- Taşınmazın bölünebilmesine 5403 sayılı Yasanın engel olduğu gözetilerek iptal tescil isteğinin reddedilmesi, davacının satma iradesi olan bölüm dışındaki bölüm yönünden davacının bedel isteğinin kabulüne karar verilmesi, bu istek kabul edilirken davacının dava dışı oğlunun icra takip dosyasındaki alacaklıya davalının ödeme yaptığının gözetilmesi gerektiği-
Bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunu değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemeyeceği; akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılacağı-
Mal kaçırma kastı ile hareket etseydi miras bırakanın kendisine bakan kızına terekesinde bulunan tarla, bağ, avlulu kargir ev, su kuyusu vasıflı, 8 parçasında tam malik olduğu toplam 21 adet taşınmazını da davalılara devredebileceği açık olduğundan, muvazaa iddiasının kanıtlanmamış olduğu-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil ile tenkis istemlerine-
Görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de TMK mad. 706, TBK mad. 237 ve Tapu Kanunu mad. 26'da öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği- Tapusuz taşınmazlar menkul hükmünde olup taşınmazın teslim edilmesiyle birlikte satış geçerli hale geleceği-
Görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de TMK mad. 706, TBK mad. 237 ve Tapu Kanunu mad. 26'da öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği- Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerektiği-
Vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkin davada, davacı vekilinin bozma öncesi son celsedeki beyanlarından davacının temlik edilen taşınmazlar için bedel aldığının anlaşıldığı, davacı vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasını ispat için tanık da bildirmediği, dolayısıyla toplanan delillerle davacının iddiasını kanıtlayamadığı, bu nedenlerle davanın reddi gerektiği-