Davalı ile akrabalığı ve 3 no.lu bağımsız bölümün davacıya ait olduğunu bildiği hususlarının ispatlanamadığı, hakkın kazanılmasında asıl olanın iyi niyetin varlığı olduğunu, aksini iddia edenin ispatla mükellef bulunduğu, dosya kapsamına göre davalının kötü niyetinin ispatlanamadığından tapu kütüğündeki tescile iyi niyetle dayanarak mülkiyet hakkını kazanan kişi konumunda olduğu, bu itibarla aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının kabulünün mümkün bulunmadığı, aynı zamanda davacının 3 no.lu bağımsız bölümün tescilinin mümkün olmaması halinde yerine 7 no.lu bağımsız bölümün tescilini talep etmesinin de hukuken dinlenebilecek bir dava olmadığı, zira 7 no.lu bağımsız bölümün binadaki nitelik ve özelliklerinin ve değerinin çok farklı ve fazla olduğu, sözleşme uyarınca da 3 no.lu bağımsız bölüm yerine edim ifası şeklinde değerlendirilemeyeceği, davacının ancak geçerli sözleşmeye dayalı olarak kendisine verilmesi gereken taşınmazın dava tarihindeki kaim bedelini talep edebileceği, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olarak hazırlanan ve dosyaya sunulan bilirkişi raporu içeriğine göre de dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değerinin de 90.000,00 TL olduğu belirtilerek tapu iptali tescil davasının reddine, alacak talebinin kısmen kabulü ile 90.000,00 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerektiği-

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine, alacak talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı davacı ...