Bir burma bilezik, tarafların sosyal durumları gzönünde tutulduğunda yöresel örf ve âdete göre (mutad hediye) niteliğinde sayılamayacağından, nişanın bozulması halinde iadesine karar verilmesi gerekeceği, terkedilen nişanlının manevi tazminat istemi hakkında olumlu karar verilebilmesi için şeref ve haysiyet duygularının ağır bir biçimde zedelenmiş olması gerekeceği, duyulan üzüntünün başlıbaşına tazminatı gerektirmeyeceği–
Nişan hediyelerinin aynen iadesi veya bedellerinin tahsili dâvala-rında, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması ve hediyelerin nitelik ve niceliklerine göre bunların -uzman bilirkişi marifetiyle- dâva tarihindeki değerleri ile alışılmışın dışında (mutad ya da mutad dışı) olup olmadıklarının tespitinden sonra gerekli kararın verilmesi gerekeceği–
Nişanlı erkeğin başka bir karı kaçırıp onunla evlenmesi halinde önceki nişanlısının manevi tazminat isteyebileceği
Nikah gününün belirlenip, düğün davetiyelerinin dağıtılmasından ve yaşanacak evin tutulmasından sonra nişanın bozulmasının, manevi tazminatı gerektirdiği–
Dâvacının, nişanlısının başkasına yazdığı mektupta «nişan yüzüğü hariç hiçbir hediyeyi geri istemiyorum» şeklindeki beyanının, «hediyele- rin karşı tarafa hibe edildiği» şeklinde algılanamayacağı–
Nişanlı kızın, nişanı bozmadan başka bir erkeğe kaçmasının, ma-nevi tazminatı gerektireceği–
Mutad bozma nedenlerine dayanılarak nişanın bozulmasının, ma-nevi tazminat ödemeyi gerektirmeyeceği–
Nişanın bozulması nedeniyle manevi tazimat istenebilmesi için, dâvacının “nişanın bozulmasında kusurunun bulunmaması” ve “nişanın bozulmasından dolayı kişilik haklarının saldırıya uğramış olması gerektiği–
Manevi tazminat talebi için MK. 121’de öngörülen koşullarının MK. 24 ve BK. 49’dakinden (şimdi; TBK. mad. 58) farklı olmadığı, bu tazminata hükmedilebilmesi için, dâvacının kusursuz olmasının yeterli olduğu, dâvalının kusurlu olup olmamasının önem taşımadığı–