Davacı nişanın bozulması nedeniyle, fahiş bir zarara uğramış ve bu nedenle kişilik hakları da saldırıya uğramış ise ancak bu durumun ispatı halinde manevi tazminata hükmedilebileceği; tanıklarının beyanları, olayın oluş biçimi, ve nişanın bozulması nedeniyle, fahiş bir zarara uğranması koşulu dikkate alındığında, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Dava, haksız eylemden kaynaklanan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkin olup, davacının manevi tazminat talebinin dayanağı, davalı tarafından nişanın haksız yere bozulması (TMK. mad. 121) olduğundan aile mahkemesinin görevli olduğu-
Taraflar arasındaki nişan, evliliğe hazırlık dönemindeki alışverişler nedeniyle taraflar ve aileleri arasında çıkan tartışma sonucunda her iki tarafın kusurlu hareketlerinden dolayı bozulduğundan, manevi tazminat şartlarının oluşmadığı-
TMK. mad. 121 gereği manevi tazminat talep edebilmek için nişanın bozulması nedeniyle, fahiş bir zarara uğramış ve bu nedenle kişilik haklarının da saldırıya uğramış olduğunun ispatı gerektiği-
Nişanın bozulması sebebiyle ana ve babanın manevi tazminat talep etme hakkının bulunmadığı-
Başbakan ve siyasi parti lideri olan davacının bulunduğu mevki ve yüklendiği mesuliyetlerin eleştirilere açık, hoşgörülü ve tahammüllü olmasını gerektireceği, siyasi tartışmaya ilişkin dava konusu basın açıklamasının sert eleştiri niteliğinde ve kişilik haklarının ihlali kastıyla söylenmediği gerekçesi ile açılan manevi tazminat davasının reddine karar verilmesi gerekeceği-
Nişanın bozulmasından kaynaklanan maddi-manevi tazminat istemli davada, davacı (karşı davalı)nın rızası dışında gerçekleşen bir birliktelik söz konusu olmadığından; nişanın bozulma şekli, davacı (karşı davalı)nın olaydan etkilenme derecesi, olayın özellikleri ve ekonomik olgular gibi hususlar göz önünde bulundurularak daha uygun miktarda bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği- Mahkemece -bilirkişi raporuna gerek duyulmadan- hükmedilen maddi tazminat miktarının nasıl belirlediğinin, hangi delillerin esas alındığının açıklanmamış olmasının isabetsiz olduğu-
Nişanın bozulması sonucu taraflar üzerinde ortaya çıkan üzüntü ve menfaat ihlalinin manevi tazminata esas olmayacağı, ancak fahiş bir zarar sebebiyle kişilik haklarına yapılan saldırının ispatı halinde manevi tazminata hükmedilebileceği-
Manevi tazminata karar verilebilmesi için, istemde bulunan nişanlının kişisel olarak aşırı bir biçimde zarara uğraması ve ayrıca nişanın bozulmasında hiçbir kusurunun bulunmaması gerekeceği-
TMK'nun 121.maddesine göre, nişanın bozulmasından kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olan diğer taraftan (nişanlıdan) manevi tazminat olarak uygun bir miktarda para ödenmesini isteyebileceği-