Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın kusurlu olan diğer taraftan talep edeceği manevi tazminatın hakkaniyet ilkesine göre belirlenmesi gerektiği-
Davalının dava dışı kişi ile resmen evli olduğu dönemde davacı ile birlikte yaşamaları nişanlanma niteliğinde kabul edilemeyeceğinden, açılan tazminat davasının asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekeceği-
Manevi tazminat talebinin reddedilen kısmı bakımından, kendisini vekille temsil ettiren karşı davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Resmi nikah yapılacağı konusunda verilen söze inanarak, tarafların ailelerinin ve yakınlarının katılımı ile gerçekleştirilen düğün töreninden soma davalı ile birlikte olan davacı, daha sonra resmi nikah işlemi gerçekleştirilmediğinden ortak konuttan ayrılmak zorunda kaldığından, davacının kişilik haklarına saldırı oluştuğu kabul edilerek lehine uygun bir tutarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekeceği-
Davalıların eyleminin davacının aile bütünlüğüne ve kişilik haklarına saldırı oluşturduğu benimsenip davacı yararına uygun bir tutarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekeceği-
Nişan bozulduğunda kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın diğer taraftan manevi tazminat talep edebileceği- Nişanın bozulmasında karşı davalıya yüklenebilecek bir kusurun varlığı ispatlanamadığından, manevi tazminatın şartlarının gerçekleşmediği- Nişanın bozulmasından dolayı davalı babanın TMK. mad. 122 kapsamında manevi tazminat talep edemeyeceği- 
Nişanın bozulmasından dolayı kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olan diğer taraftan (nişanlıdan) manevi tazminat olarak uygun bir miktarda bir para ödenmesini isteyebileceği-
Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebileceği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • kayıt gösteriliyor