Nişanın bozulmasından kaynaklanan manevi tazminat isteminde taraflar aynı evde uzun bir süre gayriresmi olarak birlikte yaşamışlarsa da taraflar arasında nişandan ve yasal olarak korunması gereken bir birliktelikten söz edilmesinin mümkün olmadığı, taraflar arasındaki ihtilafın aile hukukundan doğmadığı uyuşmazlığın haksız fiil olarak nitelendirilip buna göre çözümlenmesi gerektiği-
Olay tarihi, oluş biçimi, kusur durumu, olaydan etkilenme derecesi, olayın özellikleri, ekonomik olgular ve diğer ilkeler gözetildiğinde mahkemece takdir olunan manevi tazminat miktarı bozulan dengenin biraz olsun giderilmesi için kabul edilmiş olan bir tatmin veya telafi şekli olan giderimin saldırının niteliği ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında fahiş olduğundan kurulan hükmün bu nedenlerle doğru görülmediği-
Nişanlılık evlenme dışında bir nedenden dolayı sona ererse, nişanlıların birbirlerine vermiş oldukları, alışılmışın dışındaki hediyelerin geri istenebileceği, alışılmışın dışındaki hediyelerden kastın nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları olduğu-Nişanın bozulması yönünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun bir miktar para ödenmesini isteyebileceği- Manevi tazminat miktarı tayin edilirken, nişanın bozulma şekli, davalının (karşı davacı) olaydan etkilenme derecesi, olayın özellikleri, ekonomik olgular ve ilkelerin gözetilmesi gerektiği-
Gayri resmi birliktelik Medeni Kanun anlamında gerçekleşen ve hukuk alanında geçerlilik taşıyan bir evlilik olmayıp, taraflar arasında bir aile hukuku ilişkisi de doğurmadığından taraflar arasındaki ilişkinin aile hukuku prensiplerine göre değil, borçlar hukuku kurallarına, özellikle de haksız eyleme ilişkin hükümlere göre değerlendirilmesi gerekeceği-
Nişanın bozulması nedeni ile açılan maddi ve manevi tazminat davalarının da aile hukukuna ilişkin bulunduğu, davaya aile mahkemesinde bakılmasının gerektiği-
Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı fedakârlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlü olduğu-
Nişanın, davalının başka biri ile ilişkisinin bulunduğunu bildirmesi ile bozulduğu, bu olaydan 10 gün kadar sonra da davalının bu kişi ile nişanlandığının tanık beyanları ile ispatlandığı, buna göre, davalının haksız eylemleri ile davacının kişilik hakkına zarar verdiği gözetilerek davacı lehine hakkaniyete uygun bir manevi tazminatın takdir edilmesinin gerekeceği-
Mahkemece, nişanın haksız yere bozulması nedeniyle manevi tazminat isteminin (TMK.’nun 121. maddesi) nişanlılar tarafından birbirleri aleyhine ileri sürülebileceği gerekçesi ile davacının aktif davalının pasif taraf sıfatı bulunmadığı; maddi tazminat davası yönünden ise; davalının davacı tarafından teklif edilen yemini eda etmesi nedeniyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Evlilikten kaçınma nedeniyle tazminat istemine dayalı açılan davanın asliye hukuk mahkemesinde görüleceği ve bu davanın nispi harca tabi olduğu-
Hakaret ve küfür nedeniyle bozulan nişanda kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf lehine hakkaniyet ilkesi gereğince manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-