Alacaklının, tarafı olmadığı icra takip dosyasından aynı mala konulan haciz nedeniyle İİK'nun 100. maddesine göre yapılan bildirimle belirtilen haczin, İİK'nun 106 ve 110. maddelerine göre düştüğüne ilişkin şikayet hakkı bulunmayıp, bu konudaki iddiaların, sıra cetveli yapılması halinde dinlenebileceği, mahkemece şikayetin bu nedenle reddi gerektiği-
İşçi alacaklarının iflas halinde birinci sırada imtiyazlı ise de, hacze iştirak halinde İİK'nın 100. maddesindeki sayılan koşullara sahip olmaması halinde haciz tarihi daha önce olan alacaklıların önüne geçemeyeceği-
Sıra cetvelini düzenleme yetkisinin ilk haczi koyan icra dairesine ait olduğu- Haczin talimatla uygulanması halinde sıra cetvelinin esas icra dairesince düzenlenmesi gerektiği-
İcra dairesinin, üçüncü kişi nezdinde borçluya ait alacak üzerine konan hacizlerle ilgili bilgiyi üçüncü kişiden alıp yapacağı sıra cetveline göre parayı alacaklılara paylaştırması gerektiği- Üçüncü kişiden gelen paranın dosya alacaklısına ödenmiş olmasının sıra cetveli yapılmasına engel olmadığı-
Mahkemece, birden fazla alacaklı bulunması nedeniyle İİK.nun 140. maddesi gereğince icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmasına ilişkin talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken, alacağa mahsuben alınmasına rağmen, "şikayetin kabulü ile sıra cetveli yapılmaksızın satış bedelinin Adana 10. İcra Müdürlüğü'nün 2013/2229 esas sayılı dosya alacaklısına ödenmesine ilişkin kararın iptaline" şeklinde kabul kararının isabetsiz olduğu-
Mahkemece gerekçede yer alması gereken hususlara hükmün fıkrasından yer verilmesi özel olarak İİK'nın 17/1 maddesine ve genel olarak da hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait bir sözün tekrar edilmemesine ilişkin HMK'nın 297/2. maddesine aykırı olduğu gibi icra müdürünün yerine geçilmek suretiyle mahkemece sıra cetvelinin düzenlenmesi anlamına da geldiğinden doğru olmamış ve 13.10.2011 olan asıl ve birleşen dosyadaki şikayet tarihinin gerekçeli karar başlığında 02.09.2013 olarak yazılmasının hatalı olduğu-
İhale konusu mahcuzun satışı halinde, haciz alacaklısı avukat alacağına kavuşma imkanı bulabileceğinden, bu halde borçlu ile borçlu vekili olarak geçen avukatı arasında menfaat çatışması olduğu- Mahkemece borçlu asilin 1. artırmada hazır bulunması nedeniyle, satışın 2.artırmaya kaldığını bu tarihte öğrendiği kabul edilse de, ihale konusu taşınmazın 1. açık artırmasının yapıldığı tarihe göre, 1. artırmada borçlunun hazır bulunması satışa hazırlanmak için makul süre olarak kabul edilemeyeceği- Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Borçlu adına vekiline gönderilen satış ilanı tebliğ işlemi, usulsüz olduğundan şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesinin alacaklıların bir sıra cetvelini yapması gerektiği- Borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde icra müdürlüğünce derece kararı verilmesi gerektiği-
Sıra cetvelinin (derece kararının) yapılabilmesi için mutlaka satış sonucu para elde edilmesinin zorunlu olmadığı-