"Vergi dairesi alacağı ve nafaka alacağı hacze iştirak nedeniyle aynı derece içinde yer aldığından" satış bedelinin hacze iştirak eden nafaka alacağı ile ilk haczi koyduran vergi dairesi arasında garameten paylaştırılması gerektiği-
Şikayet olunanın ihtiyati haczi şikayetçinin kesin haczinden önce ise de, şikayet olunanın takibi şikayetçinin takibinden sonraki tarihli olduğu gibi, şikayet olunanın takibinin dayanağı belgenin de İİK'nın 100. maddesinde sayılan belgelerden olmadığı, bu durumda mahkemece, bedeli paylaşıma konu taşınırlar üzerine uygulanan ilk kesin haczin şikayetçinin haczi olduğu ve şikayet olunanın ilk kesin haciz olan şikayetçinin haczine iştirak koşulları bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Üzerinde birden çok haciz bulunan paranın -üzerinde kamu haczi bulunduğundan- ilk sıradaki alacaklıya ödenemeyeceği; 6183 sayılı Kanun'un 21. maddesine göre alacaklarının hacze iştirak ettirilerek garameten paylaştırma yapılması gerektiği-
Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesinin alacaklıların bir sıra cetvelini yapacağı (İİK. mad. 140)- Sıra cetvelini düzenleme yetkisinin ilk haczi koyan icra dairesine ait olduğu, İİK'. mad. 100 gereğince, borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde, icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerektiği, derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesinin zorunlu olmadığı-
İİK.nun 100. maddesi gereğince borçluya ait paranın veya satılan tutarın vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından bunun üzerine haciz konulması halinde, bu madde uyarınca icra müdürlüğünce “derece kararı” (sıra cetveli) yapılması gerekeceği; bunun için mutlaka satış sonucu para elde edilmesinin zorunlu olmadığı – Taşınmaz üzerinde, ipoteğin dışında birden fazla haciz ve başkaca borçlar da bulunması ve ihale bedelinin alacakları karşılamaması halinde, İİK.nun 140. maddesi gereğince icra müdürlüğünce “sıra cetveli” yapılması gerekeceği-
Satış avansının 15 gün içinde depo edilmesine dair süreye ilişkin kararın alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle verilen sürenin hukuki sonuç doğurmadığı, icra kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, bu halde İİK'nun 110. maddesinde belirtilen alacaklı tarafından satış talep süresi içerisinde istenen avans bedelini yatırdığı anlaşılmakla yasal sürede satış talebinde bulunduğu-
Şikayetçinin alacağının rüçhanlı olup olmadığı, sıra cetveli yapıldıktan sonra itiraz halinde tartışılacak bir husus olup, bu aşamada icra müdürlüğünün sıra cetveli düzenlemekten imtina edemeyeceği, bir başka anlatımla alacaklıların itirazlarını ileri sürebilmesi için öncelikle sıra cetveli yapılmasının gerekeceği, hal böyle olunca, mahkeme karar gerekçesinde İİK'nun 140. maddesi gereği sıra cetveli yapılmak yönünde işlem tesisi gerektiği yasaya uygun olarak kabul ve benimsendiği halde bu kabule uygun olarak, icra müdürlüğüne sıra cetveli yapılmasının emredilmemesinin doğru olmadığı-
İİK. mad. 268 uyarınca, ihtiyati haciz sahibi alacaklının, ilk hazce ancak İİK'nın 100. maddesindeki şartlar dairesinde iştirak edebileceği- Şikâyetçinin takibinin dayanağı olan kambiyo senedinin, İİK'nın 100. maddesinde sayılan belgelerden olmadığı ve bu nedenle şikayet konu sıra cetvelinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı- Şikayetçi aleyhine hüküm verilmesine ve yargılama giderleri isabetli olarak şikayetçi üzerinde bırakılmasına rağmen, şikayet olunan lehine yargılama giderlerinden olan vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğu-
Haciz konulan bir malın satış tutarının, haciz tarihindeki alacak ile satış tarihine kadar hesaplanacak fer'ileriyle takip masraflarını tazmin edeceği, alacaklılara pay ayrılırken bedeli paylaşıma konu malın satıldığı tarihteki anapara, fer'iler ve takip masrafından oluşan toplam alacak miktarı, satış tarihi itibariyle bilirkişiye hesaplatılması, satış tarihi itibariyle kesin alacak miktarı belirlenerek, sonucuna göre bu alacak miktarını paylaştırmada gözeten bir sıra cetveli düzenlenmesini teminen şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği, satış tarihinden sonra alacakta meydana gelen artışların, rehnin ya da haciz konulan malın bedelinden karşılanamayacağı- Sıra cetvelinde yer alan alacaklının alacağının zamanaşımına uğradığı ya da icra takibinin zamanaşımına uğradığı iddiasını ileri sürerek, cetvelde davalıya pay ayrılmaması gerektiğine yönelik itirazları ancak borçlunun ileri sürebileceği, üçüncü kişi konumundaki şikayetçinin bu itirazları ileri süremeyeceğinin gözetilmesi gerekeceği-
Yapılan ödemenin faiz alacağını içermediğinden kısmi ödeme olarak kabul edilmesi, öncelikle faiz ve masraflar mahsup edilip bakiye alacak için takip yapılabileceğinin kabulü gerekeceği, kaldı ki, yapılan ödemeden alacaklının haberdar edildiği iddia ve ispat edilmemesi durumunda ödemenin tam olarak yapılmış olmasının dahi yapılan takibi haksız kılmayacağı-