İcra takibi sırasında tahsil edilen cezaevi yapı ve tahsil harçlarının, yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesine ilişkin davanın 'adli yargı yerinde' görülmesi gerektiği-
12. HD. 22.10.2018 T. E: 4640, K: 10249-
Dava, sıra cetveline şikayet istemine ilişkin olup, birleşen şikayetçi şirketten temlik alan şirket vekili haciz tarihi itibari ile müvekkiline pay ayrılmadan sıra cetveli düzenlenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüş olup, sıra cetvelinde ilk sırada yer alan şirketin haczinin ve birleşen dosya şikayetçisi şirketten temlik alan şirketin haczinin aynı gün kesinleştiği ve paranın bu iki alacaklı arasında paylaştırılması gerektiği gerekçesi ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile iptaline karar verilmesinin doğru olmadığı- Hüküm fıkrasında sıra cetvelinin iptaline karar vermekle yetinilmesi gerekirken, gerekçede yer alması gereken hususlara hüküm fıkrasında yer verilmesinin, özel olarak İİK'nın 17/1. maddesine ve genel olarak da hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir sözün tekrar edilmemesine ilişkin HMK'nın 297/2. maddesine aykırı olduğu-
İcra dosyası kapsamında bulunan nüfus kaydına göre şikayetçi üçüncü kişi ile borçlunun evli olduğu, borçlu adına kayıtlı İstanbul İli, Şile İlçesi, A.bey Mah, 528 ada 6 parsel, 5 nolu bağımsız bölüm sayılı hacizli taşınmazın alacağa mahsuben ihale edildiği, şikayetçi üçüncü kişinin icra müdürlüğüne başvuru itibariyle henüz ihale bedelinin icra veznesine girmediği, icra müdürünün anılan yasal düzenlemeye göre, hacze imtiyazlı iştirak talebini alacaklıya ve borçluya tebliğ etmediği anlaşıldığından, mahkemece, yasal hasım olan alacaklı şikayete dahil edilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra, borçlunun eşi olan şikayetçi üçüncü kişinin, hacze imtiyazlı olarak iştirak edebileceği gözetilerek İİK’nun 17/1. maddesi gereğince, şikayetin kısmen kabulü ile icra müdürlüğünün işleminin; “İİK’nun 101. maddesi gereğince, üçüncü kişinin hacze imtiyazlı iştirak talebinin alacaklı ve borçluya bildirilmesine” şeklinde düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, takipte yasal faiz istenebileceği kabul edildiğine göre, İİK'nun 17.maddesi de dikkate alınarak, şikayetin kısmen kabulü ile faiz yönünden icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu kapsamında borçlunun icra emrinde talep edilen ilam vekalet ücreti ile yargılama giderine ilişkin bir itirazının olmadığı da dikkate alınarak asıl alacak ve işlemiş faiz miktarı toplamı olan miktar üzerinden icra emrinin düzeltilmesi gerekirken şikayetin tümden reddi yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde, borçlu, sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olarak sorumlu olduğu- Borçlu, ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olarak sorumlu olacağından, toplam takip miktarı üzerinden değil, ipotek limitlerinin üzerinden tahsil harcının hesaplanarak alınması gerektiği-
Şikayetin icra mahkemesince kabulü halinde şikayet olunan muamelenin bozulacağı yahut düzeltileceği- Kısmi ödemelerin öncelikle faizden ve masraftan mahsup edileceği-
İlamda talep edilebilecek faiz miktarının, icra emrinde istenen miktardan daha az olduğu tespit edildiği, mahkemece icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, icra emrinin tümden iptali yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Bilirkişi incelemesinde borçlunun borcunun icra müdürlüğünce tespit edilen borç miktarından daha az olduğu anlaşılmakla, İİK mad. 17 dikkate alınarak, mahkemece; ''şikayetin kısmen kabulü ile dosya borcunun bilirkişi incelemesinde tespit edilen bedel olduğunun tespitine, buna göre fazlaya ilişkin talebin reddine'' şeklinde hüküm kurulması gerekirken, şikayetin tümden reddi yönünden hüküm tesisi isabetsiz olduğuna-