Hesap işlemine ve dolayısı ile takip konusu borcun tamamen infaz edilip edilmediğine ilişkin uyuşmazlıkta, mahkemece, icra müdürlüğünce yapılan hesap işleminin, takip hukuku kurallarına göre doğru olup olmadığının denetlenmesi gerekitiği- Borçlulardan sadece biri tarafından açılan ve takibin diğer borçlusunun dahi tarafı olmadığı maddi hukuk kurallarına göre inceleme yapan genel mahkemece istirdat davasının yargılaması sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunun esas alınması mümkün bulunmadığı, mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek bozma uyarınca inceleme yapmak ve hüküm tesis etmek konusunda alacaklı taraf yararına usuli hak doğduğundan, bozma doğrultusunda düzenlenen bilirkişi raporunun bozma ilamı içeriğine uygun olup olmadığı denetlenerek bozma kararı uyarınca bir karar vermek gerekirken, istirdat davasında alınan bilirkişi raporu esas alınarak sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
İcra müdürlüğünün haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin ilk kararına karşı borçluların şikayeti, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede olduğu gibi, bu talep İİK'nun 16/2 maddesi uyarınca süreye tabi de olmadığı- Aynı kanunun 17. maddesine göre; icra mahkemesince şikayetin kabulü halinde, şikayet olunan işlem ya bozulacağı veya  düzeltileceği ya da memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrasının emrolunacağı- Haciz, satılarak paraya çevrilmesi zorunlu mala değil bankalardaki hak ve alacaklar üzerine konulmuş olup İİK'nun 106. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre borçlunun üçüncü kişi bankadaki alacağı menkul hükmünde ise de mahcuz para alacağı için satış söz konusu olmadığından, paranın icra dosyasına celbi talebi satış talebi gibi değerlendirilip buna göre inceleme yapılarak hüküm kurulması gerektiği-
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda şikayete konu hesap tablosunun düzenlendiği 10.12.2012 tarihi itibariyle dosya alacağının 2.441.907,43 TL olduğu belirlendiğine göre İİK'nun 17.maddesi uyarınca şikayetin kabulü ile hesap tablosunun bu şekilde düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği - Kefil, kendi kusuru ve temerrüdü varsa ondan da limitle bağlı olmaksızın sorumlu olacağı-
Alacağın doğumuna veya miktarına karşı değil de sıra cetvelindeki paylaştırmaya itirazların İcra Mahkemesinde çözüleceği- HMK.' nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan sıra cetveline itiraz davalarında Asliye Hukuk Mahkemesi' nin görevli olduğu-
İcra mahkemesince şikayetin kabulü halinde, şikayet olunan işlem ya bozulacağı veya düzeltileceği ya da memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrasının emrolunacağı-
Tasarrufun iptali davası sırasında konulan ihtiyati haczin tarihi daha sonra olsa bile, davayı kazanan alacaklının, sonraki malikin haciz koydurmuş alacaklılarından daha önce alacağını tahsil etmesi gerektiği- Sıra cetveline yönelik şikayetlerde İcra Mahkemesi, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi (İİK'nın m. 17/I) gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesinin ve hüküm fıkrasında sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesinin gerekeceği-
Alacaklının icra müdürlüğünce yapılan hesap tablosuna yönelik şikayetinin doğru hesaplama yapıldığının tespiti halinde reddine, alacak miktarının eksik olduğunun belirlenmesi halinde ise hesap tablosunun düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-
İlamda tedbir nafakasının başlangıç tarihi belirtilmediği için karar tarihinden kesinleşme tarihine kadarki süre için istenebileceği; ilama aykırı olarak dava tarihinden karar tarihine kadarki dönem için istenen nafaka miktarının, gerektiğinde bilirkişiden rapor da alınarak tespitiyle, bu miktarın icra emrinden çıkartılarak düzeltilmesine karar verileceği-
Sıra cetveline yönelik şikayetlerde İcra Mahkemesi, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi (İİK. m.17/I) gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, hüküm fıkrasında, ayrıca sıralamanın nasıl yapılacağının gösterilmesi, HMK'nın hüküm fıkrasında gerekçeye ait herhangi bir sözün tekrar edilmemesine ilişkin 297/2. maddesine aykırı olarak gerekçe kısmı hüküm bölümünde yeniden tekrar edilmesi anlamına geldiği gibi, icra müdürünün yerine geçilmek ...suretiyle sıra cetvelinin düzenlenmesi anlamına da geldiğinden doğru olmadığı belirtilerek hükmün bozulmasına karar verildiği ve mahkemece de bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde, kurulan hükümde, uyulmasına karar verilen bozma ilamına aykırı olarak gerekçede yer verilmesi gereken hususlara hüküm fıkrasında yer verilmesinin doğru olmadığı-
Alacaklının takip talebinde avans faizi istediği kabul edilerek takipte işleyecek faiz oranının değişen oranlarda avans faizi olarak esas alınması ve İİK'nun 17. maddesi gereğince şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-