Borçlu (lar) tarafından 1 aylık süre içinde itiraz edilmemiş olan “hesap özetleri” (hesap kat ihtarları) nın –İİK. 68 b/III uyarınca- aynı kanunun 68. maddesinde yazılı belge niteliğini kazanmış olacağı; böylece hesap kat ihtarında yazılı olan “asıl alacak miktarı” ve “talep edilen faiz oranı” nın kesinleşmiş olacağı; icra mahkemesince sözleşmedeki imzanın borçluya ait olup olmadığı yönünde imza incelemesi yapılamayacağı-
İİK.nun 68 b/III maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı kanunun İİK. 68/son maddesi gereğince itirazın kaldırılmasına karar verilen “asıl alacak” üzerinden, talebi olan alacaklı yararına %40’ dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Borçlunun -İİK.68 b/II uyarınca- 1 ay içinde hesap özetine (hesap kat ihtarına) itiraz etmiş olması halinde, alacaklı bankanın dayandığı belgenin İİK. nun 68. maddesinde belirtilen belgelerden sayılmayacağı (olaya İİK. nun 68/b maddesinin uygulanma imkanı kalmayacağı) –
Takip talebinde “faiz oranı” nın belirtilmemiş olmasının, borçluya gönderilen “ödeme emrinin/icra emrinin iptali”ni gerektirmeyeceği; basit bir hesaplama ile istenen faiz oranının bulunabileceği durumlarda, anılan eksikliğin her zaman alacaklıya tamamlattırılabileceği– Alacaklının “işlemiş faiz miktarını” takip talebinde açıkça belirtmiş olmasının yeterli olduğu-
İcra takibinden önce gönderilen hesap kat ihtarına 1 aylık süre içinde itiraz edilmemiş olması halinde, hesap özetinin gerçeğe aykırılığının ancak borçlu tarafından borç ödendikten sonra dava edilebileceği; icra mahkemesince bu konuda bilirkişi incelemesi yapılarak sonuca ulaşılamayacağı, kesinleşen borç miktarını değiştirir nitelikte geriye dönüşle asıl borcun yeniden belirlenemeyeceği-