Takip talebinde “faiz oranı” nın belirtilmemiş olmasının, borçluya gönderilen “ödeme emrinin/icra emrinin iptali”ni gerektirmeyeceği; basit bir hesaplama ile istenen faiz oranının bulunabileceği durumlarda, anılan eksikliğin her zaman alacaklıya tamamlattırılabileceği– Alacaklının “işlemiş faiz miktarını” takip talebinde açıkça belirtmiş olmasının yeterli olduğu-
İcra takibinden önce gönderilen hesap kat ihtarına 1 aylık süre içinde itiraz edilmemiş olması halinde, hesap özetinin gerçeğe aykırılığının ancak borçlu tarafından borç ödendikten sonra dava edilebileceği; icra mahkemesince bu konuda bilirkişi incelemesi yapılarak sonuca ulaşılamayacağı, kesinleşen borç miktarını değiştirir nitelikte geriye dönüşle asıl borcun yeniden belirlenemeyeceği-
Borçlu (lar) tarafından 1 aylık süre içinde itiraz edilmemiş olan “hesap özetleri” (hesap kat ihtarları) nın –İİK. 68 b/III uyarınca- aynı kanunun 68. maddesinde yazılı belge niteliğini kazanmış olacağı; böylece hesap kat ihtarında yazılı olan “asıl alacak miktarı” ve “talep edilen faiz oranı” nın kesinleşmiş olacağı; icra mahkemesince sözleşmedeki imzanın borçluya ait olup olmadığı yönünde imza incelemesi yapılamayacağı-
Alacaklı banka tarafından kredi borçlusu hakkında -İİK.68b/ll uyarınca- hesap özetinin borçluya tebliğ tarihinden itibaren 1 aylık itiraz süresi dolmadan, icra takibinde bulunulamayacağı (1 aylık itiraz süresi dolmadan), alacaklı tarafından yapılan takibe borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, icra mahkemesince alacaklının "itirazın kaldırılması isteminin reddine" karar verilmesi gerekeceği, buradaki 1 aylık sürenin icra mahkemesince doğrudan doğruya araştırılacağı-
Banka kredi sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklarda kredi alacağı için hesabın işlediği süreçte, hesabın kat edilip, usulünce borçluya tebliğ edildiği tarihe ve ödeme için varsa tanılan sürenin sonuna kadar olan dönem içinde sözleşme hükümlerine göre hesaplanacak ”akti faiz” in alacaklı banka tarafından borçludan talep edilebileceği; hesabın kat edilip bu hususun uygun bir şekilde borçluya bildirilmesinden sonra ise temerrüt faizinin işlemeye başlayacağı-
İİK.68b/I uyarınca kredi sözleşmesinde borçlu tarafından gösterilen adresin değiştirilmesinin yurtiçinde bir adresin noter aracılığıyla alacaklıya bildirilmesi halinde sonuç doğuracağı, yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese (bila tebliğ olsa bile) ulaştığı tarihin “tebliğ tarihi” sayılacağı-
İİK. nun 68/b maddesi uyarınca takip yapılabilmesinin ön koşulunun, hesap özetinin noter aracılığı ile alacaklı banka tarafından borçluya tebliğ ettirilmiş olmasına bağlı olduğu-
5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu uyarınca yeniden yapılandırılan borçlarla, borçlunun yapılandırma öncesi dönemde borca yaptığı itirazların kanun gereğince ortadan kalkacağı ve alacaklının “itirazın kaldırılmasına” na yönelik isteminin de sırf bu nedenle reddine karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklı bankanın gönderdiği «hesap özeti»ne süresi içinde borçlunun itiraz etmiş olması halinde, hemen «icra emrinin iptaline» karar verilemeyeceği, icra mahkemesinde, alacaklı bankanın, kredi hesabından borçluya ödediği paralar hakkında, borçluyu bağlayacak -dahili çek, kasa tahsil fişi vb. gibi- belgeleri sunması halinde bunların borçluya gönderilerek, bunlar ve banka kayıtları üzerinde İİK. 68b çerçevesinde bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekeceği—